Efendim, herkesin bildiğini sandığım bir fıkrayla başlayayım.
Yeni evlenen gelinle, kaynanası karşı karşıya oturmuşlar. Birbirlerini tanımak için
Kaynana: Kızım sen daha yenisin, birbirimizin huyusunu suyunu oturup konuşalım. Böylece birbirimizi daha iyi tanırız.
Gelin : Tabiki anneceğim, konuşalım.
Kaynana başlamış anlatmaya :
''Bak kızım, benim üç halim vardır, dikkat et. Saçıma gül takmışsam Neşeli günümdeyim demektir, her yola gelirim. Kulağımız arkasına gül takmışsam tam havamda değilim demektir. Çok ısrarcı olma. Eğer ki yakama gül takmışsam sakın etrafımda dolaşma, çok sinirliyim demektir.''
Kaynanın lafı bitince gelin başlamış konuşmaya:
'' Anne benim halim falan yoktur. Bacak bacak üstüne atarım, sigaramı yakarım. Sen gülü nereye takarsan tak, ben keyfime bakarım.''
Nedenini bir türlü çözemesek de gelin ile kaynana arasındaki ağız dalaşları ve dolayısıyla hanede huzursuzluk maalesef her toplumda var olan bir durumdur.
Dünün genç kızları olan kaynanaların pek çoğu, gelinken kaynanalarından çok çekmiş oldukları halde her nedense kendileri kaynana olduklarında o çektiklerini gelinlerinin burnundan fitil fitil getirirler. Ancak özellikle zamanımızda gelinler de artık altta kalmamakta hatta bazı durumlarda mağdur olanlar kaynanalar olmaktadır. Yine ilginçtir ki kızları sebebiyle kaynana olan kadınlar genelde damatlarına bazen oğullarından da iyi davrandıkları halde oğulları sebebiyle kaynana olan kadınlar gelinleriyle çoğunlukla anlaşamazlar. İşte bu durumlarda da arada ezilen maalesef yine kendi oğulları olur.
Zavallı erkek evlat aşağı tükürse sakal, yukarı tükürse bıyık. Annesini de eşini de üzmeme çabası içerisinde kendisi üzülür.
Peki bu çok önemli ve sadece bizim kültürümüze has olmayan, en gelişmiş toplumlarda bile var olan gelin- kaynana çekişmesini nasıl önleyebiliriz?
İşte bu sorunun cevabını arayan bir delikanlı uzun arayışlardan sonra bir şeyhin huzuruna çıkıp durumu anlatır. Şey ona '' Anneni de eşini de al bana getir'' der.
Delikanlı, annesine de eşine de '' Benimle bir şeyhin huzuruna gelirseniz bundan sonra asla aranızda kavga olmayacak. Böylece hepimiz huzur içinde yaşayacağız '' Der ve her ikisini de ikna ederek şeyhin huzuruna getirir.
Şeyh kadınlara der ki: '' Size bir muska yazacağım. Bu muskayı kullanmaya başladığınız andan itibaren artık aranızda hiç bir kavga olmayacak. Muskayı da eve gider gitmez kullanmaya başlayın. ''
Daha sonra iki ayrı kağıt parçasını eline alır ve o kağıtları rulo halinde yuvarlayıp gelin ile kaynanaya vererek der ki: '' Ne zaman gelinin sana seni kızdıracak bir şeyler söylerse işte bu muskayı kendi dilinin altına koy. Ama çok dikkat et. Bu rulo açılırsa muskanın hiç bir tesiri kalmaz. Açılmamasına dikkat et. Eğer açılırsa çok büyük sıkıntılara duçar olursun.'' Sonra aynı şeyleri geline de söyler '' Ne zaman kaynanan sana kötü bir şey söylerse bu muskayı dilinin altına koy ve açılmamasına son derece dikkat et.''
Gelin ve kaynana eve geldiklerinde her ikisi de muskaları dillerinin altına koyarlar diğerinin kötü söz söyleyip de kızdırmaması için. Haliyle muskaların açılıp dağılmaması için de çenelerini sıkı sıkı kapalı tutmaya başlarlar.
Gelin ve kaynana evin içinde ne zaman karşılaşsalar hemen dillerinin altına o rulo muskayı koymakta ve dağılmaması için çenelerini sıkı sıkı kapatmaktadırlar ve günler, haftlar aylar geçtiği halde gerçekten de ikisi arasında artık hiç kavga olmamaktadır.
Aradan bir kaç ay geçer ve artık oğul büyük bir rahata kavuşmuştur. Annesi ve eşi arasında hiç bir kavga, gürültü olmamaktadır.
Delikanlı, en azından bir teşekkür etmek için şeyhe gider. Elini öpüp hayır duasını aldıktan sonra der ki '' Şeyhim ! Sen nasıl bir muska yazdın ki o gün bu gündür annem ile eşim hiç kavga yapmadılar? Senin ne büyük bir kerametin varmış ''
Şeyh güler ve bir kağıt parçasını rulo haline getirdikten sonra tekrar açar. Kağıtta hiç bir şey yazmamaktadır.
Delikanlı hayretle şeyhin yüzüne bakarken şeyh devam eder: '' Onlara verdiğim kağıt da aynen böyle bir şeydi. ''
Peki sizce üzerinde hiç bir şey yazılmamış olsa da keramet şeyhte ve onun verdiği muskalarda mıydı dersiniz? Ya da soruyu şöyle sorayım: Şeyh gerçekte ne yaptı?
(
Gelin- Kaynana Kavgasını Yok Eden Muska başlıklı yazı
Sami Biber tarafından
5.12.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.