Hikaye / Anı Hikayeler

Eklenme Tarihi : 8/15/2025
Okunma Sayısı : 367
Yorum Sayısı : 6
Yaş  Otuz Beş  Yolun  Yarısı Eder.  Dantel  Gibi  Ortasındayız  Ömrün.



Lise  yılları.

Dersimiz  Edebiyat.

Edebiyat  Öğretmenimiz  Şevki  Bey,  okulun  en  sert  öğretmenlerinden. Aynı  zamanda  müdür  yardımcısı  ve  Disiplin  Kurulu  Başkanı.  Yani  onun  dersinde  dersi  kaynatmak,  gırgır  yapmak,  laubalilik  kesinlikle  söz  konusu  değil.

Sınıfa  girdi.  ‘’  Günaydın- Sağol ‘’ faslından  sonra,

-Açın  kitaplarınızı   sayfa ( diyelim  ki  yetmiş  olsun. ) Sayfa  yetmiş.

Evet  güzel  bir  şiir.  Cahit  Sıtkı’nın  35  Yaş  Şiiri.

-Sami !  Başla  bakalım  okumaya. Yüksek  sesle.

Başladım:

-Yaş  otuz beş  yolun  yarısı  eder
Dantel  gibi  ortasındayız  ömrün.

-Dikkatli  oku !

- Başüstüne  hocam.

Yaş  otuz beş  yolun  yarısı  eder
Dantel  gibi  ortasındayız  ömrün.

-Oğlum !  Sana  dikkatli oku  dedim  ya.
-Hocam !  Çok  dikkatli  okudum.  Hatta  yazım  hatası  vardı  onu  da düzeterek  okudum.
-Yazım  hatası  mı?  Nerede?
-İkinci  mısrada  hocam.  Sanırım  kitap  basılırken  baskı  hatası  olmuş.  ‘’Dantel ‘’ Yazacaklarına  ‘’Dante ‘’yazmışlar.

Yüzünün  gülmesi  kıyamet alametleri  ile  eş bir  durum  olan Şevki  Bey,  karnını  tutarak  gülmeye  başladı.  Sınıfın  inek  tabir  edilen  çalışkanları  da  gülüyor;  sınıfın  ben  gibi  beşten  şaşma  altıyı  aşma  ve  daha  aşağı  tabakası  ise  salak  salak  ‘’ Bunlar  neye  gülüyor?’’ Diye  bakınıyoruz.

Derken  Şevki  Bey,  bir  arkadaşın  dışarından  getirdiği  bir  bardak  suyu  içip  kendine  geldikten  sonra  konuştu.

-Ulan  Sami.  Ulan  Sami.  Az  kalsın  senin yüzünden  mok  yoluna  gidiyordum.  Oğlum  dantel  de  nereden  çıktı?   Bu güne  kadar  hiç  duymadın    Dante’yi

Allah  da  biliyor  ya  hiç  duymamıştım.

-Valla  hiç  duymadım  hocam.

- İlahi  Komedyayı  okumadın    yavrum?

-Sordum  sarı  çiçeğe  ilahisi  dışında  ilahi  okumadım hocam.

Haydaaaa  sınıfı daha  doğrusu  inekler  ve  Şevki  Hoca’yı  yine  bir  gülme  krizi  tuttu  ve  yine  acil  yetiştirilen  bir  bardak  sudan  sonra emretti.

-Sana  ödev  Sami.  İlahi  Komedyayı  okuyacak  ve  gelecek  ders  bu sınıfta  bize Dante  ve  İlahi  Komedya  hakkında  bilgi  vereceksin.

Anlamıştım o  dizedeki  kelimenin  aslının  Dantel  olup  yanlışlıkla  Dante  yazılmadığını. Yani  doğrusu  Dante imiş  meğer.

Sonrasında  İlahi  Komedya’yı  mutlaka  okumuş  olmalıyım  ama  herhalde  çok  b.ktan  bir  şeydi  ki  hiç  bir  şey  hatırlamıyorum.

****

Aradan  yıllar  geçti. 

Görev  yaptığım  okullarda  Tarih  derslerine  girdiğim  gibi  koyunun  olmadığı yerdeki  Abdurrahman Çelebi  misali  Müzik  Derslerine  de  giriyorum  ve  öğrencilerime Mozart’ı  Bethoven’i, Şopen’i,  Çaykovski’yi,  Haydın’ı  öğreteceğime  Kuşum Aydın’ı  öğretiyorum…  Şaka  şaka  Kuşum  Aydın’ı  değil  tabii  ki  Mehter  Marşları  öğretiyorum.

Evet  öğrencilerime  Mehter  Marşlarını  hem  flütle  çalıyorum  hem  de  öğretiyorum.  En  sevdiğim  marşların  başında  da  Fetih Marşı  geliyor.

Sözlerini  Arif  Nihat  Asya’nın  yazdığı  Fetih  Marşı.

Ama  Fetih  Marşında  bir  mısra, sinir  katsayılarımı  tavan  yaptırıyor:  ‘’ Dağlardan  çektirilen  kalyonlar  çekilecek ‘’

Yahu  koskoca  Arif  Nihat  Asya,  böyle  bir  hata  yapar    hiç:  ‘’ Çektirilen---çekilecek ‘’

Arif  Nihat Asya  elbette   yapmaz.  O  yapmasına  yapmaz  da  hem  Tarihten  hem  Türkçeden  nasibini  almamış  olanlar  yapıyorlar  maalesef  ve  o  dizeye  hangi  kanaldan  ulaşırsanız  ulaşın  karşınıza ‘’ Dağlardan  çektirilen  kalyonlar  çekilecek ‘’ olarak  çıkıyor  çünkü  herkes  mısraları  okumadan,  okusa  bile  üzerinde  durmadan  kopyalayıp  yapıştırıyor.

Peki  aynı  mısrada  ‘’ çektirilen- çekilecek ‘’ saçmalığının  tarihten  nasibini  almamakla  ne  ilgisi  var?

Şu  ilgisi  ver:

İstanbul’un  fethini  gerçekleştirmek  için dağlardan,  tepelerden kaydırılan( Ki  dağ  abartıdır,  tepelerden kaydırılmıştır .)   nesnelerden  biri  nedir?   Marşta da ifade  edildiği  gibi Kalyonlardır. Yani  Osmanlı’nın  ağır  savaş  gemileri…  Bu  gemilere  ağır  toplar  yerleştirilip  düşmana  top  atışları  yapılıyor.  

Başka?

Efendim  sadece Kalyonlar kaydırılarak  çekilmiyor  savaş  gemileri  olarak.  Bir  de  ‘’ ÇEKTİRİ ‘’ adı  verilen  hem  kürekli  hem  yelkenli  hafif  savaş  gemileri  var. Bunlar düşman  gemilerine  ya  da düşman  sahillerine levent çıkarmak  amacıyla kullanılıyor. (  Kadırga, Karamürsel, Baştarda  gibi pek  çok  tipleri  var  bu  çektirilerin.)   Onlar  da  kızaklar  üzerinde  kaydırılarak  Haliç’e  indirilmeye  çalışılıyor feth-i  mübini  tamamlamak  için.   

Yani?

Yani  o  mısraın  doğru  yazılışı  ve  söylenişi  şöyle:

Dağlardan ÇEKTİRİLER,  KALYONLAR çekilecek.

‘’İnşallah  bir  gün  farkına  varıp da  düzeltirler’’ diyeceğim  ama  bizde  bu  okumadan,  araştırmadan  kopyala  yapıştır  var  olduğu  müddetçe  de biraz  zor.

Ya  da  Rahmetli  Şevki  Bey  gibi  birileri  lazım ‘’Sana  ödev.  Oku ve  doğrusunu öğren. ‘’ diyecek…
***

Bunca  laftan  sonra  gelin  Fetih  Marşını da  okuyalım  hep  birlikte.

Yelkenler biçilecek, yelkenler dikilecek; 
Dağlardan ÇEKTİRİLER, kalyonlar çekilecek; 
Kerpetenlerle sûrun dişleri sökülecek! 

Yürü; hâlâ ne diye oyunda, oynaştasın? 
Fâtih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın! 


Sen de geçebilirsin yardan, anadan, serden 
Senin de destanını okuyalım ezberden 
Haberin yok gibidir taşıdığın değerden 

Elde sensin, dilde sen; gönüldesin, baştasın 
Fâtih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın! 


Yüzüne çarpmak gerek zamânenin fendini! 
Göster: kabaran sular nasıl yıkar bendini! 
Küçük görme, hor görme, delikanlım kendini! 

Şu kırık âbideyi yükseltecek taştasın; 
Fâtih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın 


Bu kitaplar Fâtih'tir, Selim'dir, Süleyman'dır; 
Şu mihrab Sinânüddin, şu minâre Sinân'dır; 
Haydi, artık uyuyan destanını uyandır! 

Bilmem, neden gündelik işlerle telâştasın 
Kızım, sen de Fâtihler doğuracak yaştasın! 


Delikanlım! işaret aldığın gün atandan! 
Yürüyeceksin! Millet yürüyecek arkandan! 
Sana selâm getirdim Ulubatlı Hasan'dan! 

Sen ki burçlara bayrak olacak kumaştasın; 
Fâtih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın! 


Bırak, bozuk saatler yalan yanlış işlesin! 
Çelebiler çekilip haremlerde kışlasın! 
Yürü aslanım, fetih hazırlığı başlasın 

Yürü, hâlâ ne diye kendinle savaştasın? 
Fâtih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!

( Yaş Otuz Beş Yolun Yarısı Eder. Dantel Gibi Ortasındayız Ömrün. başlıklı yazı Sami Biber tarafından 8/15/2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu