Bilindiği gibi yakında ülkemizde mahalli seçimler
yapılacak. Yurttaşlar olarak bizler sandık başına gidip köyümüzü, mahallemizi,
ilçemizi ve de illerimizi yönetecek yerel yöneticileri seçeceğiz. Adaylar
belirlendi. Siyasi partilerimiz hızlı bir propaganda dönemine girdi. Dilerim bu
seçimlerde masraftan kaçınılır! Önceki seçimlerde gördüğümüz ses ve görüntü
kirliliğine muhatap olmayız.
Altı
yıl Almanya’da Türkçe ve Türk Kültürü ünvanlıyla öğretmenlik yaptım. O ülkede
çalıştığım altı yıl boyunca çeşitli seçimlere tanık oldum. Bizdeki gibi metre
ile ölçülecek billboardlar görmedim. En büyük afiş 60 cm X 40 cm boyutunda
vardı yoktu. Hepsi bu kadar. Bizdeki gibi araba konvoyları, klakson sesleri… Benzeri
çağ dışı hareketleri de hiç görmedim. Asıl anlatmak istediğin daha başka:
140
daireli bir sitede oturuyorum. Sitemizi belediye başkan aday ziyaret edip
projelerini sunuyorlar. Ayrıca ilçemizde hemşehri derneğimiz var. Derneğimiz de
aynı biçimde başkan adaylarınca ziyaret ediliyor. Adaylar konuşmalarını yapıyor ve bizlerin
dileklerini dinleyip, dileklerimizi değerlendiriyorlar. İlke edindim, bizi
ziyaret eden her parti adayına aşağıdaki dileklerimi (maruzatımı) seslendirdim ve
seslendirmeye devam edeceğim. Fazla değil isteklerim. Şunları arz ediyorum.
Hiçbir
Avrupa ülkesinde kent içinde trafik akışını yavaşlatmak adına cadde ve
sokaklarda bizde ki gibi kasis koymuyorlar. Kasislerin kabaca üç tür zararı var
halkımıza ve araçlarımıza.
Kasisler,
araçların parçalarına zarar verip açların erkenden eskimesine neden oluyor.
Zaman kaybı oluyor.
Ve daha da önemlisi aşırı akaryakıt
tüketiliyor kasisler nedeniyle. Çözüm:
Sürücüleri
eğitime alıp kasislerin ulusal ekonomimize olan zararları konusunda
bilgilendirme.
Kurallara uymayanlara caydırıcı cezalar verme.
Bu
konudaki önerimi iki adaya sundum. Değerlendireceklerini söylediler.
Bir
başka dileğim de şu konuda. İzmit, Derince, Körfez’den ta Gebze’ye kadar
ivedilikle raylı sisteme geçilmesi… İttifakın bir adayı bu önerime fazla sıcak
bakmadı. “Tabi raylı sistem Fransa’da, Almanya’da… çok faal bizde niçin olmasın?”
Demesine karşın sözlerini şöyle sürdürdü: “Belirtilen güzergâhlarda halk otobüs
sürücüleri çalışıyor. Raylı sisteme geçilirse bu insanlar işsiz kalır!” Bu
cevap bana matbaanın ülkemize gelmesini işsiz kalırız diye elle kitap
yazanların engellenmesini anımsattı.
Umarım
dileklerimle siyasilerimizi rahatsız etmiyorum. Yurttaş olarak halkıma yararlı
olduğuna inandığım görüşleri seslendirmezsem güzel insanlarıma, sevgili yurduma
karşı yurttaşlık görevimi yapmamış olurum.