DÖRT MEZHEBE GÖRE İSLÂM FIKHI :

NAMAZIN TANIMI

Mukaddime: 

Rahmân ve Rahîm olan Allâh’u Teâlâ’nın Adıyla…

Hamd, Allâh’a mahsustur. O’na hamd eder, O’ndan yardım ve mağfiret dileriz. Nefislerimizin şerrinden ve amellerimizin kötülüğünden O’na sığınırız. O’nun hidâyete erdirdiğini hiç kimse saptıramaz, saptırdığını ise hiç kimse hidâyete erdiremez. Şehâdet ederim ki, Allâh’tan başka ibâdete lâyık hiçbir ilâh yoktur. Ve yine şehâdet ederim ki, Muhammed aleyhisselâm O’nun kulu ve Rasûlü’dür…

Bundan sonra:

Namaz, lügatte hayır duada bulunma anlamını ifade eder. Allâh Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurmaktadır: “Onlara duâ et.” Tevbe: 9/103. yani onların üzerine rahmet kanatlarını ger âyet-i kerîmesinde de “salât” kelimesi hayır duada bulunmak anlamında kullanılmıştır. Fıkıhçıların ıstılahına göre namaz, iftitah tekbiri ile başlayıp selâmla sona eren, kendine mahsûs şartları bulunan sözler ve fiillerdir. Bu tanım, iftitah tekbiriyle başlayıp selâmla sona eren tüm namazları kapsamına almaktadır. Tilâvet secdesi ise bu kapsam dışında kalmaktadır. Tilâvet secdesi, secde âyetleri duyulduğunda edâ edilen tekbirsiz ve selâmsız bir tek secdedir. Ki yeri geldiğinde bununla ilgili açıklama yapılacaktır. Hanefî ve Şâfiîlere göre tilâvet secdesine namaz denilmez.

Mâliki ve Hanbelîler: Bunlar, namazı iftitah tekbiri ve selamı bulunan fiilî bir kurbet (yakınlaşma), veya tek bir secdeden ibaret bir kurbet olarak tanımlamışlardır. Buradaki “kurbet” kelimesi, kişiyi Allah'a yaklaştıran iş demektir. Fiilî kaydı da organların yapmış olduğu rükû ve secde gibi eylemleri, dilin okuyup tesbih çekme eylemlerini ve kalbin huşu ye hudu (teslimiyet) gibi eylemlerini içerir. Mâlikî ve Hanbelîlerin namazla ilgili bu tanımına Hanefî ve Şâfiîler muhalefet etmemişlerdir. Yalnız aralarındaki anlaşmazlık, secdenin yalnız da olsa şer'î bir namaz olarak adlandırılması hususunda vukûbulmuştur. Bu husustaki anlaşmazlığın nedeni açıktır.143 Abdurrahman Cezırî, Dört Mezhebe Göre İslâm Fıkhı- I, Çağrı Yayınları, 7. Baskı, İstanbul, 1993: 235-236.

NAMAZIN NEVİLERİ

Namazın nevîleriyle ilgili olarak mezheblerin ayrıntılı görüşleri aşağıda sunulmuştur.

Hanefiler dediler ki: Namazın dört çeşidi vardır:

1. Farz-ı ayn  olan namazlar: Beş vakit namaz gibi..

2. Farz-ı kifâye olan namazlar: Cenaze namazı gibi.

3. Vâcib olan namaz: Vitir namazı ve başlandıktan sonra herhangi bir nedenle bozulan nafile namazların kazası ile iki bayram namazları gibi.

4. Nafile namazlar: Bunlar da ister sünnet, ister nafile olsunlar aynı gurupta değerlendirilirler. Tilâvet secdesine gelince bu, Hanefîlere göre zaten namaz sayılmamaktadır. 

Malikîler dediler ki: Namazlar beş çeşittir: Bu çeşitler de ya rükû, sücûd, kıraat, iftitah tekbiri ve selâm gibi bölümleri içerirler veya içermezler. İçeren çeşitler de üçe ayrılır:

1. Farz namazlar: Beş vakit farz namazı gibi.

2. Nafile ve sünnet namazlar.

3. Rağibe (bol ecir umulan) namazlar: Buna örnek olarak fecirde kılman iki rek'at namazı gösterebiliriz. Rükû, sücûd, kıraat, iftitah tekbiri ve selâm gibi bölümleri içermeyen namazaları gelince bunlar da ikiye ayrılır: a. Sadece secdeyi içeren namaz: Tilâvet secdesi gibi. b. Tekbir ve selâmı içerip de rükû ve sücûd gibi bölümleri içermeyen namazlar: Cenaze namazı gibi.

Şafiîler dediler ki: Namaz iki çeşide ayrılır:

1. Rükû, sücûd ve kıraat gibi bölümleri içeren namazlar ki; bunlar da kendi aralarında ikiye ayrılır: a. Beş vakit farz namazlar, b. Nafile namazlar.

2. Rükû ve sücûdsuz olup da iftitah tekbiri ve selâmı bulunan namazlar: Cenaze namazı gibi. Hanefilerin ileri sürdükleri vâcib namazlar ile Mâlikîlerin ileri sürdükleri rağibe namazları bu mezhebte mevcut değildir. Şâfiiler, Hanbelî ve Mâlikîlerin yaptıkları gibi tilâvet secdesini namaz olarak adlandırmazlar. Bu mezhebin birinci kısmı namazları kendi arasında iki şıkka ayrıldığı için toplam olarak üç kısım namazı kabul etmiş olmaktadırlar. 

Hanbeliler dediler ki: Namaz dört kısma ayrılır: Bunlardan ikisi, rükû, sücûd, iftitah tekbiri ve selâm gibi bölümleri içeren namazlardır. Bunlarla birlikte dört kısım namaz şunlardır:

1. Beş vakit farz namazlar

2. Sünnet namazlar

3. Tekbir, selâm ve kıraati içerip de rükû ve sücûdu içermeyen namazlar: Cenaze namazı gibi.

4. Sadece secdeyi içeren namaz: Tilâvet secdesi gibi. Hem bu mezhebe hem de Mâlikîlere göre tilâvet secdesi namaz sayılır.

Hâtime:

Hamd âlemlerin rabbi olan Allâh’a mahsustur. Salât ve selâm yaratılmışların en hayırlısı Muhammed sallallâhu aleyhi ve sellem’in, âlinin ve ashabının üzerine olsun.

Yardım ve başarı, izzet ve şeref Allâh’tandır.

O, her şeyin en iyisini bilendir.

KAYNAK:

 144 Abdurrahman Cezırî, Dört Mezhebe Göre İslâm Fıkhı- I, Çağrı Yayınları, 7. Baskı, İstanbul, 1993: 236-237.


( Dört Mezhebe Göre İslâm Fıkhı : Namazın Tanımı başlıklı yazı Polat Akyol tarafından 28.03.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu