HAC VE UMRE YAPMAK

(DEVAMI) 5

Mukaddime: 

 

Rahmân ve Rahîm olan Allâh’u Teâlâ’nın Adıyla…

 

Hamd, Allâh’a mahsustur. O’na hamd eder, O’ndan yardım ve mağfiret dileriz. Nefislerimizin şerrinden ve amellerimizin kötülüğünden O’na sığınırız. O’nun hidâyete erdirdiğini hiç kimse saptıramaz, saptırdığını ise hiç kimse hidâyete erdiremez. Şehâdet ederim ki, Allâh’tan başka ibâdete lâyık hiçbir ilâh yoktur. Ve yine şehâdet ederim ki, Muhammed aleyhisselâm O’nun kulu ve Rasûlü’dür…

 

Bundan sonra:    

 (130) Aişe (Radiyallahu Anha) şöyle dedi:

“Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Mekke’ye geldiği zaman oraya Mekke’nin yüksek tarafından girdi. Çıkarken de oranın aşağı tarafından çıktı.”

(Buhari 1495, Müslim 1258/224, Ebu Davud 1868, 1869, Tirmizi 853)

(62) İhramsız Mekke’ye Giriş

(131) Cabir bin Abdullah (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:

“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Mekke’ye ihramsız olarak başında siyah bir sarık olduğu halde girdi...”

(Müslim 1358/451, Ebu Davud 4076, Nesei 2869, Tirmizi 1735, İbni Mace 2277, Beyhaki 9842)

(63) Mekke’nin Haram Belde Oluşu!

(132) Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:

Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Mekke’yi fethettiği gün şöyle buyurdu:

“Fetihten sonra hicret yoktur! Fakat cihad ve niyet vardır. Cihada çağırıldığınız vakit hemen seferber olunuz! Şüphesiz ki, bu Mekke beldesini Allah, gökleri ve yeri yarattığı günden beri haram kılmıştır! Bu şehir, Allah’ın haram kılması sebebiyle kıyamete kadar haramdır!

Şu muhakkak ki, benden önce burada savaş hiç kimseye helal olmamıştır! Benim için de bir gündüzün bir saatinden başkasında helal olmamıştır! Bu belde Allah’ın haram kılması ile kıyamet gününe kadar haramdır! Buranın dikeni kesilmez! Av hayvanı ürkütülmez, yitiğini, sahibini arayacak olan kimseden başkası el uzatıp alamaz, yeşil otları koparılmaz!”

Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:

−Ya Rasulallah! İzhir bitkisi bu yasaktan müstesna olsun. Çünkü izhir, Mekkelilerin demirciler ve evlere gereklidir. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’de şöyle buyurdu:

−“İzhir müstesnadır.”

(Buhari 1349, 1727, Müslim 1353/445, Ebu Davud 2018, Nesei 2874, İbnu’l-Carud 509, İbni Hibban 3720, Abdurrezzak 9713, Tabarani Mucemu’l-Kebir 10943, 10944, Beyhaki 9944, Begavi 2003, Ahmed bin Hanbel Müsned 1/259, 315)

(133) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Allah-u Teâlâ, Rasulüne Mekke fethini müyesser edince Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) insanlar içinde ayağa kalktı, Allah’a hamd ve sena etti, sonra şöyle buyurdu:

“Muhakkak ki, Allah fili Mekke’ye girmekten menetti! Rasulünü ve mü’minleri ise bir defa Mekke halkına musallat etti! Mekke benden önce hiç kimseye helal olmuyordu! O bir gündüzün bir saatinde benim için helal kılındı! Benden sonra da hiç kimse için helal olmayacaktır! Mekke’nin av hayvanı ürkütülmez, dikeni kesilmez, yitiğini kimse alamaz, ancak sahibini bulmak için olursa bu müstesnadır! Her hangi bir kimsenin bir sahibi öldürülürse o, iki şeyden hangisi kendi hakkında daha hayırlı ise onu isteyebilir. Ya kendisine diyet verilir veya öldüren kimse kısâsen öldürülür!”

Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu Anhuma):

−Ya Rasulallah! İzhir bitkisi bu yasaktan müstesna olsun! Çünkü biz izhiri kabirlerimizde ve evlerimizde kullanıyoruz dedi. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’de şöyle buyurdu:

−“İzhir müstesnadır.”

Bunun üzerine Yemen ehlinden olan Ebu Şah (Radiyallahu Anh) ayağa kalktı ve:

−Bunları benim için yazınız! ya Rasulallah! dedi. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’de şöyle buyurdu:

−“Bunları Ebu Şah için yazınız!”

(Buhari 2250, Müslim 1355/447, Ebu Davud 2017, Tirmizi 1405, 2667, İbni Hibban 3715, Beyhaki 9843, Ahmed bin Hanbel Müsned 2/238)

(64) Mekke’de Silah Taşımanın Haramlığı!

(134) Cabir (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Sizden birinize Mekke’de silah taşıması helal olmaz!”  (Müslim 1356/449, İbni Hibban 3714, Beyhaki 5/155, Begavi 2005)

(65) Kâbe’nin İnşası

(135) Aişe (Radiyallahu Anha) şöyle dedi:

Ben, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e hicr duvarı Beytten midir? diye sordum. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

−“Evet, Beyttendir.”

Ben:

−Kureyş için ne mani vardı ki? Hicri Beyte girdirmediler? dedim. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

−“Kureyş’in nafakası noksan olup bunu yapmalarına imkân vermedi.”

Ben yine:

−Beytin kapısı neden bu kadar yüksektir? dedim. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

−“Kavmin, dilediklerini oraya girdirmek dilediklerini oradan menetmek için böyle yaptılar! Eğer kavmin cahiliye devrine yakın olmamış olsaydı ve gönüllerinde isteksizlik olmamış olsaydı elbette Hicrin duvarını Beyte katar ve Beytin kapısını da yer seviyesine indirirdim!”  (Buhari 1499, Müslim 1333/405, Darimi 2/54, İbni Mace 2955, Beyhaki 5/89, Albânî İrvau’l-Ğalil Fi Tahrici Ehadisi Menari’s-Sebil 1106)

(136) Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma), Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in eşi Aişe (Radiyallahu Anha)’dan şöyle tahdis etmiştir:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Aişe (Radiyallahu Anha)’ya şöyle buyurdu:

−“Kavmin Kureyş Kâbe’yi bina ederlerken, İbrahim’in koyduğu temelleri kısalttıklarını görmez misin?”

Ben:

−Ya Rasulallah! Sen Kâbe’nin duvarlarını İbrahim’in temelleri üzerine döndürmez misin? dedim. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

−“Kavminin zamanı kâfirlik vaktine yakın olmasaydı yeni iman etmiş olmasalardı muhakkak ki, ben Kâbe’nin duvarlarını İbrahim’in temelleri üzerine yapardım!” (Buhari 1498)

(66) Kâbe’nin Yıkılışı!

(137) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Kâbe’yi Habeşlilerden iki cılız bacaklı bir kimse tahrib edecek!”  (Buhari 1532, Müslim 2909/57, Nesei 2904, Humeydi 1146, İbni Hibban 6751, Ahmed bin Hanbel Müsned 2/310)

(138) Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:

Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Kâbe’yi yıkacak olan o apışık siyah Habeşliyi Kâbe’nin taşlarını birer birer koparır halde görür gibiyim!”  (Buhari 1535, Ebu Ya’la 2537, 2753, İbni Hibban 6752)

(67) Hacerü’l-Esved’in Fazileti

(139) Âbis bin Rabîa şöyle haber verdi:

“Ömer (Radiyallahu Anh) Hacerü’l-Esved’e geldi, onu öptü ve:

−Şüphesiz ki, ben iyi biliyorum ki sen ne fayda ne de zarar vermez bir taşsın! Eğer Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in seni öptüğünü görmüş olmasaydım seni öpmezdim! demiştir.”

(Buhari 1536, Müslim 1270/250, Malik 1/367, Ebu Davud 1873, Nesei 2937, Tirmizi 860, Darimi 2/52, İbni Mace 2943)

(140) Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:

Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Hacerü’l-Esved cennettendir!”  (Nesei 2935, Ahmed bin Hanbel Müsned 13946, Albânî Sahîhu’l-Cami’ 3174)

(68) Kâbe’nin Örtülmesi

(141) Ebu Vail şöyle dedi:

“Ben bir kere Şeybe bin Osman ile Kâbe’nin içinde bir sedir üzerinde oturdum. Şeybe bana dedi ki:

−Şu sandalyeye Ömer bin el-Hattab (Radiyallahu Anh)’da oturmuştu. Konuşma esnasında bana:

−Kâbe’de altın, gümüş ve ne kadar kıymetli eşya varsa bunların hiç birini bırakmayıp, hepsini fakirler arasında taksim edeyim diye düşünmüşümdür, dedi. Ben de:

−Ey mü’minlerin emiri! Senin iki arkadaşın, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ve Ebu Bekir (Radiyallahu Anh) bu işi yapmadılar! dedim. Ömer bin el-Hattab (Radiyallahu Anh):

−Onlar izlerini takip edip iktida ettiğim iki mürüvvet sahibi kimselerdir! dedi.”

(Buhari 1534)

(69) Kâbe’den Put ve Resimlerin Çıkarılması!

(142) Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Mekke’ye geldiğinde, Kâbe’ye girmeye imtina etti! Çünkü Kâbe’nin içinde sahte ilahlar vardı! Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bunların çıkartılmasını emretti! Onlar çıkartıldı. Sahabeler, İbrahim (Aleyhisselam) ve İsmail (Aleyhisselam)’ın fal okları olduğu halde yapılmış suretlerini de dışarı çıkardılar. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

−“Allah bunları yapanları helak etsin! Allah’a yemin olsun ki, onlar İbrahim ve İsmail’in hiç fal oku atmadıklarını elbette iyi bilirler!”

Sonra Beyt’e girdi ve Beyt’in her tarafında Tekbir getirdi, ancak Beyt’in içinde namaz kılmadı.

(Buhari 1539, Ebu Davud 2027, İbni Hibban 5861, Abdurrezzak 19485, Tabarani Mucemu’l-Kebir 11845, Hâkim 2/550, Beyhaki 5/158, Begavi 3214, 3815, Ahmed bin Hanbel Müsned 1/365)

(70) Kâbe’ye Giriş ve Orada Namaz Kılmak

(143) Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:

“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) beraberinde Usâme bin Zeyd, Bilâl ve Osman bin Talha el-Hacebî (Radiyallahu Anhum) olduğu halde Kâbe’ye girdiler. Osman bin Talha (Radiyallahu Anh) üzerlerine Kâbe’nin kapısını kilitledi. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) içeri de bir müddet kaldı. Bilâl (Radiyallahu Anh) dışarı çıktığı zaman ben Bilal (Radiyallahu Anh)’a:

Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) içerde ne yaptı dedim. Bilâl (Radiyallahu Anh):

−Bir direği sol tarafına, bir direği sağ tarafına ve üç direği de arka tarafına aldı. Beyt o zaman altı direkli idi sonra namaz kıldı dedi...”

İmam Buhari: Bana İsmail bin Ebu Uves, Malikten bu hadisi Bilâl (Radiyallahu Anh):

‘...İki direği de sağ tarafına aldı...’ şeklinde rivayet etti dedi.

(Buhari 582, Müslim 1329/388)

(71) Muhassab’da Konaklamak

(144) Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:

“Muhassab’da konaklama hac amellerinden bir amel değildir! Muhassab ancak Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in konakladığı bir yerdir.”

(Buhari 1665, Müslim 1312/341, Tirmizi 922)

(145) Aişe (Radiyallahu Anha) şöyle dedi:

“Muhassab bir konaklama yeridir. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) burada Medine’ye dönüş için çıkışının kolay olmasından dolayı konaklardı.”

(Buhari 1665, Müslim 1311/339, Ebu Davud 2008, Tirmizi 923)

(72) İhramlı Kimse Hangi Hayvanları Öldürebilir?

(146) Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Beş nevi hayvan vardır ki, herkim ihramlı olduğu halde bile onları öldürdüğünde o kimseye hiçbir günah yoktur!

1) Akrep,

2) Fare,

3) Yaralayıcı köpek,

4) Karga ve

5) Çaylak.”

(Buhari 1826, 3095, Müslim 1199/76, Malik 1/356, Ebu Davud 1846, Nesei 2832, İbnu’l-Carud 440, İbni Hibban 3961, Humeydi 619, Beyhaki 5/209, Begavi 1990, Ahmed bin Hanbel Müsned bin Hanbel Müsned 2/50, 52, 138)

(73) Mescidi Haramda Kılınan Namazın Fazileti

(147) Cabir (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Mescidi Haramda kılınan namaz onun gayrı yerlerde kılınan namazdan yüz bin kat daha faziletlidir.”  (Ahmed bin Hanbel Müsned 3/343, Bezzar Keşfu’l-Estar 425, İbni Mace 1406, İbni Hibban 1620, Albânî İrvau’l-Ğalil Fi Tahrici Ehadisi Menari’s-Sebil 4/156)

Medine İle İlgili Konular

(74) Medine’nin Haramlığı ve Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in Ona Duası

(148) Abdullah bin Zeyd (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Şüphesiz ki, İbrahim Aleyhisselam Mekke’yi haram belde kıldı ve Mekke için dua etti. İbrahim Aleyhisselam’ın Mekke’yi haram kıldığı gibi ben de Medine’yi haram belde kıldım ve Medine için müddü ve sâ’ı hakkında İbrahim Aleyhisselam’ın Mekke için yaptığı duanın benzeri ben de dua yaptım.”  (Buhari 1966, Müslim 1360/454, Ahmed bin Hanbel Müsned 16446, Albânî Sahîhu’l-Cami’ 1523)

(149) Enes (Radiyallahu Anh) şöyle tahdis etti:

Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Medine şuradan şuraya kadar haram beldedir! Bu sahanın ağacı kesilmez, burada bidat çıkarılmaz! Kim bu Medine haramı içinde Kitap ve Sünnete muhalif bir bid’at çıkarırsa Allah’ın, meleklerin ve bütün insanların laneti onun üzerine olsun!”  (Buhari 1749, Müslim 1366/463, Heysemi 3/302, Ahmed bin Hanbel Müsned 13540, Albânî Sahîhu’l-Cami’ 6685)

(150) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

İnsanlar meyvelerin ilk olgunlaşanlarını gördükleri vakit onu Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ye getirirlerdi. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’de bu ilk olgunlaşan meyveleri eline aldığında şöyle dua ederdi:

“Ey Allah’ım! Meyvelerimizi bize mübarek kıl! Medine’mizde bize bereket ver, sa’ımızda ve müddümüzde bize bereket ihsan et! Ey Allah’ım! Şüphesiz ki, İbrahim Senin kulun, Halîlin ve Nebindir. Ben de Senin kulun ve Nebinim. İbrahim, Mekke için Sana dua etti. Ben de Onun Mekke için istediklerini ve onların bir misli daha fazlası ile Sana Medine için dua ediyorum.”

Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) dedi ki:

−Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bu duadan sonra ev halkından en küçük çocuğu çağırır ve bu ilk turfanda meyveyi ona verirdi.

(Müslim 1373/473, Nesei 304, Tirmizi 3454, Darimi 2/106, 107, İbni Mace 3329, İbni Hibban 3747)

(151) Amir bin Sa’d (Rahmetullahi Aleyh) babası tarikiyle şöyle tahdis etti:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Ben, Medine’nin iki kara taşlığı arasında ağaçlarının kesilmesini, av hayvanlarının öldürülmesini yasaklıyorum!”

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Medine’den gidenler hakkında devamla şöyle buyurdu:

“Medine kendileri için hayırlı bir vatandır eğer bilselerdi! Medine’den hoşlanmadan onu terk eden bir kimse olursu, şüphesiz ki, Allah Medine’de ondan daha hayırlı olan birini bedel kılacaktır. Medine hayatının zorluklarına karşı sebat eden kimse için ben kıyamet gününde muhakkak ki, bir şefaatçiyim veya şahidim.”  (Müslim 1363/459, Beyhaki 9661, Begavi 7/309, Ahmed bin Hanbel Müsned 1573, Albânî İrvau’l-Ğalil Fi Tahrici Ehadisi Menari’s-Sebil 1058)

(75) İman Medine’de Toplanır ve Oraya Sığınır!

(152) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Yılan kendi yuvasına toplandığı gibi, iman da Medine’ye toplanacaktır!”  (Buhari 1756, Müslim 147, İbni Hibban 3728)

(76) Medine’de İkamet Etmeye Rağbet Etmek

(153) Zübeyr (Rahmetullahi Aleyh)’in azatlısı Yuhannis (Rahmetullahi Aleyh) şöyle haber verdi:

Ben Harra fitnesi zamanında Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma)’nın yanında oturuyordum. O esnada Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma)’nın kadın azatlısı Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma)’nın yanına gelip selam verdi ve:

−Ey Ebu Abdurrahman! Ben Medine’den çıkmak istiyorum! Ama zaman bize çok şiddetlendi! dedi. Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma) kadına:

−Otur ey ahmak! Ben Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’den işittim şöyle buyuruyordu:

“Medine’nin mihnet ve şiddetine sabreden kimse için ben kıyamet günü şefaatçi veya şahid olurum.”  (Müslim 1377/482, Malik 2/885, Ahmed bin Hanbel Müsned 2/113)

(154) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Deccal, şark tarafından gelir. Onun kastı Medine’dir. Nihayet Uhud dağının arkasına iner. Sonra melekler onun yüzünü Şam tarafına döndürürler. İşte orada helak olur!”  (Müslim 1380/486, Tirmizi 2243, İbni Hibban 6810, İbni Mende İman 433, Begavi 2023, Ahmed bin Hanbel Müsned 2/397)

(77) Medine İçindeki Pisliği Dışarı Atar!

(155) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Ben bir beldeye hicretle emrolundum ki, o belde diğer beldeleri yer. Oraya Yesrib diyorlar. Oysa orası Medine’dir. Demirci körüğünün demirin kirini giderdiği gibi, Medine’de şerli insanları dışına atar!”  (Buhari 1752, Müslim 1382/488, Malik 2/887, İbni Hibban 3723, Begavi 2016, Ahmed bin Hanbel Müsned 2/332)

(156) Cabir (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Bir Arabi, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile İslam üzere beyat etti. Akabinde ona Medine’de sıtma hastalığı isabet etti. Bunun üzerine Arabi, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e geldi ve:

−Ya Rasulallah! Benim beyatımı geri döndür! dedi. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bunu kabul etmedi. Sonra Arabi yine geldi ve:

−Ya Rasulallah! Benim beyatımı geri döndür! dedi. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) yine kabul etmedi. Sonra yine geldi ve:

−Benim beyatımı geri döndür! dedi. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) yine kabul etmedi. Bunun üzerine o Arabi Medine’den çıkıp gitti! Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’de şöyle buyurdu:

−“Medine demirci körüğü gibidir! Değersizlerini dışarı atar, temizlerini de meydana çıkarır.”  (Buhari 1883, Müslim 1383/389, Nesei 4196, Tirmizi 3920, İbni Hibban 3732, Ahmed bin Hanbel Müsned 3/306)

(78) Medine’yi Kimler İstemez?

(157) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Bir vakit gelecek ki, nesiller Medine’yi şu üzerinde bulunduğu hayra rağmen terk edecekler! Medine’de rızkını arayan afiyetteki hayvanlardan, yani canavar ve kuşların afiyetlilerinden başka kimse bulunmayacaktır! Medine’ye en son gelen ve koyunlarına çığlık atıp giren, Müzeyne kabilesinden iki çoban olacaktır! Bunlar da Medine’yi bomboş ıssız bir halde bulacaklar! Nihayet Seniyyetu’l-Veda mevkiine vardıklarında bunlar da yüzüstü düşeceklerdir!”  (Buhari 1754, Ahmed bin Hanbel Müsned 7196)

(79) Medine’nin Deccal ve Vebadan Korunması!

(158) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Medine’nin giriş çıkış yerlerinde melekler bulunmaktadır! Bu sebeple Medine’ye taûn hastalığı ve Deccal giremez!”  (Buhari 1758, Müslim 1379/485, Malik 2/892, Ahmed bin Hanbel Müsned 7238)

(159) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Deccal, şark tarafından gelir. Onun kastı Medine’dir. Nihayet Uhud dağının arkasına iner. Sonra melekler onun yüzünü Şam tarafına döndürürler. İşte orada helak olur!”  (Müslim 1380/486, Ebu Ya’la 6459, Begavi 2023)

(160) Enes bin Malik (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Mekke ve Medine müstesna her bir beldeyi Deccal kesin çiğneyecektir! Medine’nin giriş ve çıkış yerlerinden her bir yerde, orayı korumakta olan saf saf melekler vardır! Sonra Medine ahalisiyle beraber üç defa sarsılır ve Allah Medine’deki her kâfir ve münafığı Medine’den dışarı çıkarıp atar!”  (Buhari 1758, Müslim 2943, Tirmizi 2243, Ebu Ya’la 2940, Begavi 2022, Ahmed bin Hanbel Müsned 13392)

(80) Medinelileri Kandıran Kimsenin Günahı!

(161) Sa’d (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Medine ahalisine tuzak kuran herkes mutlaka tuzun su içinde eridiği gibi eriyecektir!”  (Buhari 1756, Müslim 1387/494, Ebu Ya’la 804, Beyhaki 5/197, Begavi 2014, Ahmed bin Hanbel Müsned 1/169, 180)

(162) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Ebu’l-Kâsım (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Herkim Medine ahalisine bir kötülük etmek isterse, Allah o kimseyi tuzun suda erimesi gibi eritsin!”  (Müslim 1386/492, Buhari 1756, İbni Mace 3114, İbni Hibban 3737, Humeydi 1167)

(81) Medine’yi Sevmek

(163) Enes (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir seferden geldiği zaman Medine’nin duvarlarını gördüğünde devesini salıverirdi. Eğer deveden gayrı bir binit üzerinde binili ise, Medine’ye sevgisinden dolayı biniti harekete geçirirdi.”

(Buhari 1802)

(164) Ebu Humeyd es-Saidi (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Biz, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile beraber Tebük savaşından döndük. Nihayet Medine’yi yukarıdan gördüğümüzde Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“İşte bu Tâbedir, bu da Uhud’dur. Uhud bizi sever, bizim de kendisini sevdiğimiz bir dağdır.”

(Buhari 1481, Müslim 1392/503, Ahmed bin Hanbel Müsned 23665, Albânî Sahîhu’l-Cami’ 7011)

(82) Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in Mescidinde Kılınan Namazın Fazileti

(165) Abdullah bin Zeyd el-Mazinî (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Evimle minberim arasındaki yer cennet bahçelerinden bir bahçedir!”  (Buhari 1134, Müslim 1390/500, Nesei 694, Ahmed bin Hanbel Müsned 16453)

(166) Cabir (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Benim mescidimde kılınan namaz, Mescidi Haram müstesna onun gayrı yerlerde kılınan bin namazdan daha faziletlidir! Mescidi Haramda kılınan namaz, onun gayrı yerlerde kılınan namazdan yüz bin namazdan daha faziletlidir!”  (Ahmed bin Hanbel Müsned 3/343, Bezzar Keşf 425, İbni Mace 1406, İbni Hibban 1620, Tayalisi 1367, Albânî İrvau’l-Ğalil Fi Tahrici Ehadisi Menari’s-Sebil 1129)

(167) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Benim bu mescidimde kılınan namaz, Mescidi Haram müstesna ondan gayrı yerlerde kılınan bin namazdan daha faziletlidir!”  (İbni Mace 1404, Buhari 1131, Müslim 1394/504, Nesei 693, Tirmizi 325, Darimi 1/330, Beyhaki 5/246, Malik 1/196/9, Ahmed bin Hanbel Müsned 2/256, Albânî İrvau’l-Ğalil Fi Tahrici Ehadisi Menari’s-Sebil 971)

(83) Kuba Mescidinde Kılınan Namazın Fazileti

(168) Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:

“Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) her Cumartesi yürüyerek veya binili olduğu halde Kuba mescidine gelirdi. Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma)’da böyle yapardı.”

(Buhari 1133, Müslim 1399/515, Nesei 697)

Hâtîme:

 

Hamd âlemlerin rabbi olan Allâh’a mahsustur. Salât ve selâm yaratılmışların en hayırlısı Muhammed sallallâhu aleyhi ve sellem’in, âlinin ve ashabının üzerine olsun.

 

Yardım ve başarı, izzet ve şeref Allâh’tandır. 

O her şeyin en iyisini bilendir, 

Muvahhid Kullara  Selâm Olsun.

 

Polat Akyol.

 

KAYNAK :  

TEVHİD DAVETİ

 KUR’AN VE SAHİH SÜNNET

 


( Hac Ve Umre Yapmak (Devamı) 5 başlıklı yazı Polat Akyol tarafından 14.04.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu