Yıkacağım
Diyorum Dar Kalıpları Kapıları Duvarları
Sanıldığının
aksine anlamsızlıkları dar kalıplar kapılar içinde kalan insanın bu ters düşüncesini
gelişini gidişini bilmem ne edişini, tamamen ortadan kaldırmak anlamlı olanı
yerine koymak veya yaygın baygın bir deyimle etkileşimle kırmak onarmak bunun
için çaba harcamak, insanın nedense bu kadarı da hiç işine, hatta girişimci
olarak girişim yaparak sanki ruhuna uymaz! Çünkü kalıpları anlamsızlıkları, anlamlı
kalıp sanarak o kadar kanıksanmıştır ki deh demeden giden eşek gibidir bu
anlamsız kalıpsız kalıplar, bazen dünyasını insana dar etse de anlamsızlıklar
dar kalıplar içinde sıkışmış insan çoğu zaman bu dar kalıplar kalıpsızlığına
anlamsızlığına inanmış insanın en büyük yardımcısı gibi gözükür!
Dar
kalıpları ve diğerlerini bu yüzden yerlerine koyacağımız zaman insana yakışan
daha kullanışlı, daha rahat serinleten kalıplarla adımlarla uğraşlarla tüm olumsuzlukları
dar alandan yalandan bu kalıpları geniş alanlara taşıyarak, hatta tanıştırarak
anlam yükleyerek var olan eski kalıpları ehlileştirmemiz güzelleştirmemiz sevgi
ile birleştirmemiz çok daha iyi olur. Yapısal anlamda yapısı olmayana bir yapı
kazandırarak kapı açarak kapının sapını da takarak içinde rahatça oturarak,
yapısal özelliğini kazandırabiliriz anlamlandırabiliriz anlamca, ancak
özgünlüğüne de özgünlük katacak cümleleri heceleri ekleyerek özgünlükte
katabiliriz. Bununla iç dış yan huzuru yakalayarak ancak huzura varabiliriz
kucaklayabiliriz. Az veya çok katmanlı anlamlı bir gülümsem de ekleyebilirsek yamacına
ilişkilendirerek iliştirerek hatta irdeleyerek silkeleyerek iteleyerek yanına
oturtursak oh yemede yanında yat olur.
Yıkacağım
diyorum dar kalıpları
Yâr
karşıma geçmiş giymiş çiçekli fistanları
Ararken
bulamadım ben kapıları
Yarına
bırakmadan yıkmalı dar kalıpları duvarları
Nasılsa
yârim yanımda sonunda uzatır öpmem için o baldudakları
Kimisi
değeri olan neyi varsa sattı kimisi satmadı sabırla yol aldı. Parayı cebine
atan katlar yaptı sattı sonra yattı, sonra ecelle neyi varsa geride bıraktı gitti.
Sabırla olan bulgur mulgur un, mun olsa da yesek dedi somun, tarhana haydi olan
olmayana ver dedi sarsana, ecel geldi verdiklerinden on kat fazlasını alarak
gitti, veren gitti vermeyen ise bitti, bu kadarı da sanırım bize yetti. Selamlarımla.
Mehmet
Aluç