İki Pişman İki Şişman Bir Odaya Yakışır 2
Sana gönderdiğim ilk mektup dan bu yana bir ay geçti. Hala senden ne bir cevap geldi, ne de içimdeki fırtınalar dindi. Beni burada sensizliğe senden haber alamamaya hapis eden adım atamaz bir yere gidemez halim beni endişelendiriyor. Seni aramak için yola çıksam haberin gelir bana ulaşamaz endişesi ile hale bekliyorum büyük bir umutla.
Seni düşünmek senden iyi bir haber almak bana çok iyi
gelecek, umarım sende beni sevindirecek iyi olduğunun haberi bir an önce
gönderirsin mektupla ya da seher yeli kokun ile… Korkum endişem gözyaşı içinde
gözyaşı ile haber göndermen, ya da haberin gözyaşı hüzün senden bir acıyı belli
etmesin diye göndermeyeceğinin endişesi beni kıvrandırıyor. Ben hem iyi hem de
hüzünlü pişmanlık dolu haberine kendimi hazırladım, çekinmeden yazabilirsin
canım, sana hala canım diyorum, sen benden ben senden bir parçayız bunu bilmeni
istiyorum. Sen her ne kadar beni canından söküp atmayı seçtinse de ben hala
söküp seni içimden gönlümden atamadım.
Kendine de bana da artık eziyet çektirtme ne olursun zeytin
gözlüm, dön de gel, kapım sana her zaman açık, sen bana kapını kapatsan da
senin bende kapın her zaman açık duruyor. bu tercihini bir daha gözden
geçirmeni istiyorum, insan bazen fevri hareketle yanlış kararlar alabiliyor bu
da onlardan biri diyerek bunu umuyorum ve seni bekliyorum, sayfalar dolusu
yazardım, duygu ve hisler karışık olmasın aradan uçmasın diye kısa tutuyor uzun
uzun gönlünden ve yanaklarından öpüyorum ve bekliyorum cevabını, aç da gir seni
bekleyen kapını, düşün benim gibi ne olursun yarınını kapatma ne olursun
kapını, selamlarımla…
Mehmet Aluç