. Halayın
başına İbrahim geçmiş. Mendil
sallar, zılgıt çeker yiğidim. Alev
alev yanan bağrını açmış, Topuk
kırar, dizden çöker yiğidim. Pehlivan
mübarek; eni boyu bir! Babayiğit
koçum; vız gelir cebir! Mülayim
huyunda bulunmaz kibir. Çocuksu
edayla seker yiğidim. Karadır
kaşları; gözleri çakır. Dişleri
sedeften; teni boz bakır. O gül
cemaline hayran bırakır, Nice bey
kızını yakar yiğidim. Gönlü
sarı saçlı Yörük kızında, İpek
şalda değil pazen bezinde. Sevdası
dağların sisli gizinde. Yaşını
tenhada döker yiğidim. Sevdiği,
kenarda boyun bükerek, Seyreder
sessizce için çekerek. Oynarken
arada işmar ederek, Nazar
atar, bıyık büker yiğidim. Derdi
servet değil, yürek yarası. Birikmedi
gitti başlık parası! Ne bir
ederi var ne de mirası. Kaderine
eyvah çakar yiğidim. Yeter be
zurnacı; bu halay bitsin! Elin
düğününü İbrahim n’etsin? Nazara
gelmeden bırakıp gitsin. Gün gelir ayyuka çıkar yiğidim.
( İbrahim başlıklı yazı Mücella Pakdemir tarafından 3.03.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. ) Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.