FAİZ VE ALIŞ VERİŞ İLE İLGİLİ KONULAR

(DEVAMI) 4

Mukaddime: 

Rahmân ve Rahîm olan Allâh’u Teâlâ’nın Adıyla…

Hamd, Allâh’a mahsustur. O’na hamd eder, O’ndan yardım ve mağfiret dileriz. Nefislerimizin şerrinden ve amellerimizin kötülüğünden O’na sığınırız. O’nun hidâyete erdirdiğini hiç kimse saptıramaz, saptırdığını ise hiç kimse hidâyete erdiremez. Şehâdet ederim ki, Allâh’tan başka ibâdete lâyık hiçbir ilâh yoktur. Ve yine şehâdet ederim ki, Muhammed aleyhisselâm O’nun kulu ve Rasûlü’dür…

Bundan sonra:

(142) Ömer bin Hattab (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Buğdayı buğdayla vadeli satmak faizdir, ancak al ver diye peşin olması müstesnadır! Arpayı arpayla satmak faizdir, ancak al ver diye peşin olması müstesnadır! Hurmayı hurmayla satmak faizdir, ancak al ver diye peşin olması müstesnadır! Altını gümüş karşılığında satmak faizdir, ancak al ver diye peşin olması müstesnadır!”  (Buhari 1996, Müslim 1586/79, Malik 2/636/38, Ebu Davud 3348, Nesei 4572, Tirmizi 1243, Darimi 2/258, İbni Mace 2259, İbnu’l-Carud 651, Begavi 2057, Ahmed bin Hanbel Müsned 1/14, Albânî İrvau’l-Ğalil Fi Tahrici Ehadisi Menari’s-Sebil 1347)

(87) Peşin Şu Kadar Vadeli Şu Kadar Şeklindeki Alış Verişler Faizli Alış Verişlerdir!

(143) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir satışta iki fiyat isteyerek satış yapmayı yasakladı da şöyle buyurdu:

“Herkim bir satışta iki satış yaparsa, o kimse için, iki satıştan en düşük fiyatı almak yahut faiz almak vardır!”  (İbni Ebi Şeybe 5/55/9, Ebu Davud 3461, İbni Hibban Mevarid 1110, Hakim 2/45, Beyhaki 5/343, İbni Hazm Muhalla 9/16, Albânî Silsiletu’l-Ehâdîsi’s-Sahîha 2326)

(88) Bir Alış Verişte İki Şart Caiz Değildir! Bir Alış Verişte İki Şart: Bu Metaı Bir Aylığına Şu Fiyata, İki Aylığına Şu Fiyata Satarım Demektir

(144) Abdullah bin Amr (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Bir satışta iki şart helal değildir!”  (Ebu Davud 3504, Nesei 4644, 4645, 4643, Tirmizi 1234, Darimi 2/253, İbni Mace 2188, İbnu’l-Carud 601, Tayalisi 2257, Darekutni 3/74, 75, Hakim 2/17, Beyhaki 5/343, Ahmed bin Hanbel Müsned 2/174, Albânî İrvau’l-Ğalil Fi Tahrici Ehadisi Menari’s-Sebil 1305)

(89) İyne Usûlü Alış Verişin Haramlığı!

(145) Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Îyne usulü ile alış veriş yaptığınız, öküzlerin kuyruğuna tutunup ziraatçılıkla geçinmeye razı olduğunuz ve cihadı terk ettiğiniz vakit, Allah sizin üzerinize zilleti musallat eder de dininize dönene kadar onu üzerinizden sıyırıp almaz!”  (Ebu Davud 3462, Tabarani Müsnedu’ş-Şamiyyin 464, Ebu Nuaym Hilye 5/209, İbni Adiyy 2/22, el-Kamil 5/361, Albânî Silsiletu’l-Ehâdîsi’s-Sahîha 11)

(90) Vadeli Hayvan Mübadelesi Caiz Değildir!

(146) Semure (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hayvanın başka bir hayvana bedel veresiye satışını yasakladı!”

(Ebu Davud 3356, Nesei 4634, Tirmizi 1237, İbni Mace 2270, Tabarani Mucemu’l-Kebir 6848, 6851, Beyhaki 5/288, Hatib Tarih 2/354, Ahmed bin Hanbel Müsned 5/12, 19, 22)

(147) Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:

“Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hayvanın başka bir hayvana bedel veresiye satışını yasakladı!”

(İbnu’l-Carud 610, İbni Hibban 5028, Abdurrezzak 14133, Tabarani Mucemu’l-Kebir 11996, Darekutni 3/719)

(148) Cabir (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Peşin bir hayvanı bedel verip veresiye iki hayvan satın almak doğru olmaz! Ancak al ver şeklinde peşin olursa bunda bir beis yoktur!”

Cabir (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) onun veresiye satışını kerih gördü!

(Tirmizi 1254, İbni Mace 2271, Ahmed bin Hanbel Müsned 3/310, 380, Albânî Silsiletu’l-Ehâdîsi’s-Sahîha 2416)

(91) Altın ve Gümüşteki Faiz Şekli

(149) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Altın altınla tartısı tartısına ve misli misline, gümüş gümüşle tartısı tartısına ve misli misline mübadele etmek caizdir. Herkim artırır veya fazla isterse şüphesiz ki o fazlalık faizdir!” (Müslim 1588/84, Ebu Avane 4202, 5432)

(150) Osman bin Affan (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Bir dinarı iki dinar, bir dirhemi iki dirhem bedelinde satmayın!”  (Müslim 1585/78, Ebu Avane 5434)

(151) Ebu Said el-Hudri (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Altınla altın, gümüşle gümüş misli misline ve elden ele alınıp verilir. Her kim artırır veya fazla almak isterse, mutlaka faiz yapmış olur! Bunda alan da veren de eşittir!” (Müslim 1584/82, Nesei 4579, İbnu’l-Carud 648, Tayalisi 2225, Ebu Yağla 1217, Ahmed bin Hanbel Müsned 3/49, 66)

(152) Ebu Said el-Hudri (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Altını altınla satmayınız, ancak bunlardan bazısını bazısının fevkinde ziyade etmeksizin artırmadan misli misline satabilirsiniz. Gümüşü gümüşle satmayınız, ancak bunlardan bazısını bazısının fevkinde ziyade etmeksizin artırmadan misli misline satabilirsiniz. Altını gümüşle, gümüşü de altınla nasıl dilerseniz öyle satınız. Bunlardan gaib müddeti belirlenmiş olanı hazır ve peşin olanla satmayınız!” (Buhari 2000, Müslim 1584/75, Malik 2/632/30, Nesei 4584, Tirmizi 1241, İbnu’l-Carud 649, Tabarani Mucemu’l-Evsad 355, 936, 1678, Beyhaki 5/276, Begavi 2061, Ahmed bin Hanbel Müsned 3/4, 51, 61, Albânî İrvau’l-Ğalil Fi Tahrici Ehadisi Menari’s-Sebil 5/189)

(153) Fadâle bin Ubeyd şöyle dedi:

Biz Hayber günü Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile beraberdik. Biz Yahudilerden bir ukıyye altını iki dinara veya üç dinara satın alıyorduk.

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Altın ile altını ancak tartısı tartısına alıp satın!”  (Müslim 1591/91, Ebu Avane 5372)

(154) Ebu Kılabe şöyle dedi:

“Ben, Şam’da içerisinde Müslim bin Yesar’ın bulunduğu bir halakada idim. Derken Ebu’l-Eş’as geldi.

Bunun üzerine insanlar:

−Ebu’l-Eş’as! Ebu’l-Eş’as! dediler. Ebu’l-Eş’as oraya oturdu.

Ben:

−Ey kardeşimiz! Bize Ubade bin es-Samit hadisini tahdis etsen dedim.

Ebu’l-Eş’as:

−Evet, bizler Muaviye insanların başında emir olduğu halde bir savaş yaptık ve birçok ganimetler elde ettik. Elde ettiğimiz ganimetlerin arasında bir de büyük bir gümüşten kap vardı. Muaviye bir adama, insanların elde ettiği atiyyelere bedel o kapı satmasını emretti. İnsanlar o kabı satın almak için, birbiriyle yarıştılar. Bu, Ubade bin es-Samit’e ulaştığında ayağa kalktı ve:

−Şüphesiz ki ben Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in altına bedel altının, gümüşe bedel gümüşün, buğdaya bedel buğdayın, arpaya bedel arpanın, hurmaya bedel hurmanın, tuza bedel tuzun satılmasını yasakladığını işittim. Ancak bu maddelerin aynısını aynı ile eşit olarak satılmasını istisna etti. Herkim de artırır veya fazla almak isterse, mutlaka faiz yapmış olur. Bunun üzerine insanlar satın aldıkları eşyayı geri iade ettiler. Bu olay Muaviye’ye ulaştı da o, hatip olarak ayağa kalktı ve:

−Bazı adamlara ne oluyor ki Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’den işitmediğimiz hadisler rivayet ediyorlar. Biz de Rasulullah(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile beraber bulunuyor ve onunla arkadaşlık ediyorduk dedi. Bunun üzerine Ubade bin es-Samit ayağa kalktı ve yukarıdaki hadisi tekrar etti sonra da:

−Muaviye bunu kerih görse de veya Muaviye’nin burnu yere sürtülse de Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’den işittiğimiz hadisleri elbette rivayet edeceğiz. Vallahi hiç ışık bulunmayan karanlık gece içinde ordusunun arasında onunla arkadaşlık etmemem benim için pek önemli değildir dedi.”

(Müslim 1587/80, Ebu Avane 5393, Nesei 4576, İbni Mace 22549)

(155) Amir bin Yahya şöyle haber verdi.

“Biz bir savaşta Fadâle bin Ubeyd ile beraberdik. Bana ve arkadaşlarıma bir gerdanlık ganimet oldu. Bu gerdanlıkta altın, gümüş ve değerli taş vardı. Ben bu gerdanlığı satın almak istedim ve bunu Fadâle’ye sordum.

Fadâle şöyle dedi:

−Gerdanlığın altınını çıkar, çıkardığın altını terazinin bir kefesine, ona bedel olarak hazırladığın kendi altınını da diğer kefesine koy. Sonra onu ancak misli misline olarak alabilirsin. Çünkü ben Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’i işittim:

‘Herkim Allah’a ve ahiret gününe iman ediyorsa, misli misline olmanın dışında almasın!’ buyuruyordu.” (Müslim 1591/92, Ebu Avane 5373)

(156) Fudâle bin Ubeyd (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Hayber’in fethedildiği sene Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e üzerinde altın ve kıymetli taş bulunan bir gerdanlık getirildi. Ravi Ebu Bekir ve Ahmed bin Hanbel Müsned bin Meni’ şöyle dediler:

−Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e bir gerdanlık getirildi. Üzerinde altınla asılmış taşlar vardı. Gerdanlığı dokuz veya yedi dinara bir kimse satın almıştı.

Bunun üzerine Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

−‘Hayır, altınla taşı birbirinden ayırmadıkça bu doğru olmaz!’ buyurdu.

O kimse:

−Ben taşları kast etmiştim! dedi.

Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

−‘Hayır, onları birbirinden ayırmadıkça bu olmaz!’ buyurdu...”

(Ebu Davud 3351, 3352, Darekutni 3/3/1, Beyhaki 5/292, Albânî İrvau’l-Ğalil Fi Tahrici Ehadisi Menari’s-Sebil 1356)

(92) Yiyecek Maddelerindeki Faiz Şekli!

(157) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Hurma hurmayla, buğday buğdayla, arpa arpayla, tuz tuzla misli misline elden ele alınıp verilir. Herkim artırır veya fazla ister ve alırsa şüphesiz ki faiz yapmıştır. Ancak bunların cinsleri hurmayla arpa gibi ayrı ayrı olursa bu müstesnadır.”  (Müslim 1588/83, Nesei 4573)

(158) Ebu Said el-Hudri (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Buğdayla buğday, arpayla arpa, hurmayla hurma ve tuz ile tuzu misli misline ve elden ele alınıp verilmesi caizdir. Herkim artırır veya fazla almak isterse, mutlaka faiz yapmış olur! Bunda alan da veren de eşittir!”  (Müslim 1584/82, Nesei 4579, İbnu’l-Carud 648, Ebu Yağla 1217, Ahmed bin Hanbel Müsned 3/49, 50, Albânî İrvau’l-Ğalil Fi Tahrici Ehadisi Menari’s-Sebil 5/189)

(159) Ebu Said el-Hudri (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Bilal, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e berni nevi iyi cins hurma getirdi.

Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Bilal’e:

−‘Bu hurma neredendir?’ buyurdu.

Bilal:

−Yanımızda kötü hurmadan vardı. Kötü hurmanın iki sa’ını berninin bir sa’ı karşılığında sattım. Bunu berniden Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e yedirmek için yaptım, dedi.

Bunun üzerine Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

−‘Eyvah eyvah; bu faizin kendisidir, bu faizin kendisidir; böyle yapma! Fakat iyi hurma satın almak istediğin zaman, kötü hurmayı sat, sonra iyi hurmayı satın al’ buyurdu.”  (Buhari 2144, Müslim 1594/96, Nesei 4571, İbni Hibban 5022, Ahmed bin Hanbel Müsned 3/62)

(160) Ebu Said el-Hudri ve Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dediler:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir kimseyi Hayber üzerine amir tayin etti. Bu kimse cenib denen bir nevi hurma getirdi.

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

−“Hayber’in bütün hurmaları böyle mi?”

Adam:

−Hayır, vallahi ya Rasulallah! Biz bu iyi hurmanın bir sa’ı ile cem hurmanın iki sa’ını; iyi hurmanın iki sa’ı ile cem hurmanın üç sa’ını değiştiririz, dedi.

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

−“Böyle yapma! Cem hurmayı parayla sat, sonra bu parayla cenib denilen hurmayı satın al”

Cem: İyisi ve kötüsü karışık hurma demektir.

(Buhari 2039, Müslim 1593/95, Malik 2/623/21, Nesei 4567, Darimi 2/258, İbni Hibban 5021, Darekutni 3/17, Beyhaki 5/291, Begavi 2064, Albânî İrvau’l-Ğalil Fi Tahrici Ehadisi Menari’s-Sebil 1340)

(161) Ebu Said el-Hudri (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Biz cem hurmadan rızıklanıyorduk. Cem birçok hurmanın karıştırılmışıdır. O karışık hurmanın iki sa’ını iyi cinsten bir sa’ hurmaya satıyorduk.

Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“İki sa’ hurmayı bir sa’ hurmaya; iki dirhemi bir dirheme satmayın!”  (Buhari 1924, Müslim 1595/98, Nesei 4570, İbni Mace 2256, İbni Hibban 5024, Beyhaki 5/291, Ahmed bin Hanbel Müsned 3/49, 50)

(162) Busre bin Said şöyle tahdis etti:

Ma’mer bin Abdullah kölesini bir sa’ buğday ile gönderip, bunu sat sonra onun karşılığında arpa satın al, dedi. Köle gitti ve bir sa’ ve sa’ın biraz fazlası arpa aldı. Ma’mer’in yanına geldiğinde bunu haber verdi.

Ma’mer ona:

−Neden böyle yaptın? Git ve bunu sahibine geri ver. Misli misline olmasının dışında bir şey alma! Şüphesiz ki, ben Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’i şöyle buyuruyorken işittim:

−“Taam taama mukabil misli mislinedir.”

O gün bizim yiyeceğimiz arpa idi, dedi.

Ma’mer’e:

−Arpa buğday cinsinden değil ki, denildi.

Ma’mer:

−Ben onların birbirine benzemesinden korkarım! dedi.

(Müslim 1592/93, Beyhaki 5/283, 285, Ahmed bin Hanbel Müsned 6/400, 401)

(163) Ebu Salih ez-Zeyyat şöyle dedi:

Ben, Ebu Said el-Hudri (Radiyallahu Anh)’ı:

Dinar ile dinar, gümüş ile gümüş ziyadesiz alınır verilir derken işittim.

Ben Ebu Said (Radiyallahu Anh)’a:

−Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu Anhuma) böyle söylemiyor dedim.

Ebu Said (Radiyallahu Anh)’da:

−Ben, Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu Anhuma)’ya gidip bunu sordum ve:

−Sen bu görüşünü Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’den mi işittin? yoksa Allah’ın Kitabında mı buldun? dedim.

Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:

−Ben bunların hiç birini iddia etmiyorum! Sizler Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’i benden daha iyi bilirsiniz. Ancak Usame bin Zeyd (Radiyallahu Anh) bana, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in şöyle buyurduğunu haber verdi:

−“Faiz ancak veresiye Alış Veriştedir!”  (Buhari 2001, Müslim 1596/101, Nesei 4595, İbni Mace 2257, Albânî İrvau’l-Ğalil Fi Tahrici Ehadisi Menari’s-Sebil 1338)

(93) Tartılmamış Bir Küme Yiyeceğe Karşılık Aynı Cinsten Kilosu Belirlenmiş Bir Yiyecek Satılmaz!

(164) Cabir bin Abdullah (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:

“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kilosu bilinmeyen bir hurma kümesini, kilo ile adlandırılmış belli hurmaya bedel satılmasını yasakladı!”

(Müslim 1530/42, Ebu Avane 4998, Nesei 4561, İbnu’l-Carud 608, İbni Hibban 5026, Begavi 2062)

(94) Kişinin Kardeşine Yaptığı Yardıma Karşılık Alacağı Şey, Faiz Kapılarından Büyük Bir Kapıya Gelmesidir!

(165) Ebu Umame (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Bir kişi Müslüman kardeşinin işinin görülmesinde ona yardımcı olur ve bu sebeple kendisine bir hediye gelir de o da bu hediyeyi kabul ederse, faiz kapılarından büyük bir kapıya gelmiş olur!”  (Ebu Davud 3541, Ahmed bin Hanbel Müsned, Albânî Mişkat 3757)

(166) Ebu Salih şöyle dedi:

“Bir şahsın başka bir adamda yirmi dirhem alacağı vardı. Borçlu adam alacaklı şahsa hediye vermeye başladı. Alacaklı şahıs, borçlu kendisine her hediye verdiğinde onu sattı. Nihayet hediyelerin ücreti on üç dirheme ulaşmıştı.

Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu Anhuma) olacaklı şahsa:

−Sana borçlu olan kimseden sadece yedi dirhem al fazla alma! dedi.”

(Beyhaki 5/349/10930, Albânî İrvau’l-Ğalil Fi Tahrici Ehadisi Menari’s-Sebil 5/234)

Ziraat İle İlgili Konular

(95) Ziraatçılık Ve Benzeri Şeylerle Meşgul Olup Dünyaya Dalmanın Zemmi!

(167) Ebu Umame el-Bahilî (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Kendisi bir keresinde saban demiri ve ziraat aletinden bir şey gördü ve bunun üzerine şöyle dedi:

−Ben Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’den işittim şöyle buyurdu:

“Bu alet, bir kavmin evine girerse mutlaka oraya zillet girdirilir!”  (Buhari 2152, Albânî Silsiletu’l-Ehâdîsi’s-Sahîha 10)

  NOT: KONUNUN DEVAMI VAR

Hâtime:

Hamd âlemlerin rabbi olan Allâh’a mahsustur. Salât ve selâm yaratılmışların en hayırlısı Muhammed sallallâhu aleyhi ve sellem’in, âlinin ve ashabının üzerine olsun.

Yardım ve başarı, izzet ve şeref Allâh’tandır.

O, her şeyin en iyisini bilendir.

Muvahhid Kullara Selâm Olsun.

Polat Akyol.


KAYNAK:


KUR’AN VE SAHİH SÜNNET


( Faiz Ve Alış Veriş İle İlgili Konular (Devamı) 4 başlıklı yazı Polat Akyol tarafından 23.01.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.