Düşlerim göçebedir benim, hafız ve de
hamallığını yaptığım duyguların firar ettiği iklimlerde saklıdır nazım
niyazımın estiği bayırlarda savruk ruhumla göçtüğüm dünyadan başka diyarlara
hicrinde sevdanın hicvederim hayatı delişmen yüreğin kelamında dikili selamla yâd
ettim edeli maziyi.
Gündür ölgün
Sözcükler yangın yeri.
Tutuşan etekleri dünün
Sahibesi aşkın endamlı bir neferi
İzahı ne mümkün
Bükemediğim bileğin öpmedim mi elini?
Başım gözüm üstüne hafız:
Meylettiğim rüzgârın yağmur duasına
çıktım bu gece
Ölgün sözcüklerle pansuman yaptığım
kalemin
Sabaha çıkmayacağını bile bile
Yazdım da yazdım
Azgındır hayat ve insan nesli
Yeşeren gözlerimden akan yaşın tesiri
Dinmedi
Bir o kadar önem arz etmedi
İnsanların gözünde mevcudiyetimi
Sonlandırandı ışık hızında sevdiğim
yazdığım
Hızması ölü gündü yarınların
Hicvettim ömrü
Hazandan kovuldum
Erdim bahara
Nisan yağmurları ile yıkadım tasımı
tarağımı
Budadım rüzgârı
Büyüdüm de büyüdüm aşkın her faslında
Hasılası dünün
Arz-talep eğrisinden de hep saptım
Sandukam nemliydi
Ruhum yorgun
Bedenim dik ama
Yeltendiğim ölüm olsa ne ki?
Ölümden beterini yaşadığım
Kaldı mı sanırsın kar yanıma?
Kardığım değil kandığım
Kandırdığım değil kanadığım
Kanamalı imgelere pansuman yaptım
Yüreğin yorgun davulcusu gelip de
dayanmaz mı kapıma?
Kaç öğün atladım
Övündüm irademle
Aç susuz yaşadım yıllar boyu
Yollar aştım yellerin eşliğinde
Yellenen sözcüklerden yalıttım ruhumu
İmtiyazını sundu kader
Devşirdim yüreğin yorganını
Lakin ne yorgan gitti ne kavgam dindi
Kaybettim kaybedeli rotamı
İçim gitti dünüme
Taşkındır sözcükler
Şiarımsa aşk
Şaşa kaldığım dünyada
Tüm davam kirlenmemek adına
Açtım gonca misali
Dokunamadı kimse dalıma
Bedenim huşu içerisinde
Ruhum yangın yeri
Yüreğin dinmeyen metaneti
Meali ölüm kokan dizelerde yeniden
doğdum
Yeltensem de ölüme
Yaltaklanmadım Azrail’e
Vadem dolmadan rücu ettim yeni
gövdeme
Delişmen ruhum afili yalnızlığım
Yüreğimle yazıp yaşadığım
Kar kaldı yanına şiirlerin
Dirayetimle saf tuttum safiyette
Aklımın izbelerinde açtı dizeler ve
kayıtlar
Alt bilincime yatırım yaptım
Ne de olsa borsacıydım
Şu çılgın alametifarikası evrenin
Çaldı Çingene oynadı çalgıcı
Bense sessizliğimle tutundum hayata
Dalım kırık olsa ne ki?
Kıydığım kadar kendime
Kıymetimi bilendi Tanrı
Tanısız bir yolculuk
Melun mahzun yürüdüğüm yolda
Düşmedi de başım asla öne
Öncü bir firariydim ben
Aşk denen arbededen canlı çıkan
Müsebbibi her ne ya da kim ise.
Kimsesizliğim sonlandıran ansızın
Sızdığım şiirlerin dizesinde
Diz dize acılarımla
Hem sevdim hem yazdım
Yazılası yazgım nasıl ki çıkmıştı
kurada
Kumpanyası sessiz ve sözsüz kaldı
içimdeki mevsimin
Beyitler aştım dağlar aştım
Bir aşamadım kendimi
Kim bilir belki de başka mevsime
başka şiire…