5 Dolar
Kısa sakallı, 70-75 yaşlarında; yılların yüzünde bıraktığı derin çizgilerle, etrafına kendinden emin bakışlarıyla, düzgün temiz giyimli,elinde ki bastonla yaşama tutunan sevimli biri ...
Yaklaşık onbeş günde bir gelir, tezgahın önünde cüzdanından çıkardığı parayı uzatırken,
" 5 dolar verirmisiniz?"derdi.
Aldığı 5 doları itinayla cüzdanına
koyar dükkandan çıkardı.
Bir süre sonra bu amca dikkatimi
çekmişti.
Kimdi?
Niye hep 5 dolar alıyordu?
Yine bir gün geldi.
Cüzdanından çıkardığı parayı uzatarak
" 5 dolar verirmisiniz?" dedi.
5 doları cüzdanına koyarken,
"Amca yorulduysan biraz otur
istersen. Çay da söyleyelim dinlen öyle git" dedim.
"Buyur otur amca!"
Yaşlı adam cüzdanını cebine
koyarken
"İyi olur evlat" dedi.
Dükkan da tenhaydı.
" Ne içersin amca?"
" Gerek yok evlat,zahmet
olmasın?"
" Olur mu amca,ne zahmeti?"
"Peki ! çay olsun!" dedi.
Konuşmasında;bir efendilik,
karşısındakine saygı vardı.
Tezgahın arkasından çıkarak
amcanın yanına oturdum. Birlikte çaylarımızı yudumlamaya başladık.
"Nasılsın amca?
"Merak ettin galiba? Her zaman 5
dolar alan adam kimdi? Niçin hep 5 dolar diye merak ettiniz dimi?"
"Hay ağzına sağlık amca!"
Çayından bir yudum çekti bardağı tabağa
koydu ,anlatmaya başladı:
Kendisi buralı ama uzun yıllar dışarıda
memurluk yapmış,emekli olunca buraya oğlunun yanına dönmüş. Oğlu sanayide
demir doğramacılık yapıyormuş. Oğlu da tanıdık çıktı.
" Peki! 5 dolar?"
Hafifçe gülerek:
"Oğlum, benim gelinin onbeş te bir 5
dolarlık günü varmış. 5 doları onun için alıyorum evlat. Bende olsam
meraklanırdım ... Merakınızı gidermişimdir inşallah" dedi.
"Merak işte amca kusura kalma"
"Ne kusuru be evlat. İşte durum
bu!"
Çayını bitirince kalktı,üstünü başını
düzeltip teşekkür ettikten sonra bastonuna dayanarak çıkış kapısına doğru
giderken,
"Amca her zaman bekleriz!"
" İnşallah evlat!" diye
cevaplayıp kapıdan çıktı.
Kamil Erbil