ZAVALLI KÖPEKLER

 Hava çok sıcaktı. Temmuz sıcağı her yere, her şeye damgasını hiç çekinmeden vuruyordu. Evlerin doğu yüzeylerini, ikindi güneşi ziyaret etmek üzereydi. Kadınlar, gölge yerlerde ferahlamak ve sohbet etmek için yerlerini tek tük al-maya başlamışlardı.

Sokağa düşmeye başlayan gölgeler, çocukları oynamak için çoktan çağırmıştı. Futbol oynamayı seçenlerle anlaşamayanlar, saklambacı tercih etmişlerdi. Her iki oyunu istemeyerek oyunları baltalama teşebbüsünde bulunanlar da yok değildi.

Gol olunca, itişme ve kakışmalarda, anlaşmazlıklarda çocukların bağırtıları ayyuka çıkıyor; sokağı ayağa kaldırıyordu. Onlara balkonlarda oturanlar, bebekleri uyuyanlar zor tahammül ediyor; onlara biraz daha sessiz olmaları konusunda ikazlar yağdırıyorlardı. Çocuklar, bu uyarılara kulak asmayınca bu sokaktan kovulma tehdidi ve tehlikesiyle karşı karşıya kalıyorlardı.

Top, oturan kadınların bir yerlerine gelince bu tehditlere onların “Şimdi topunuzu patlatacağız. Gidin, başka yerde oynayın!” diye çıkışları ilâve oluyordu. Bu uyarı ve tehditleri arada bir dikkate alan çocuklar, bir süre sonra bunları yine de unutuveriyorlardı.

Birbirini kovalayan birkaç köpek, sokakta görüldü. Maç yapan çocuklar, onların görülmesiyle korkularından çil yavrusu gibi sağa sola dağılıverdiler. Çocukların oyuna tekrar başlamaları konusunda büyük endişeleri vardı. Çünkü köpekler, bir kere daha zamansız gelebilirdi. Oyunda nefes nefese kalan çocuklar, bu kaygıları nedeniyle biraz olsun soluklanma fırsatını yakalamışlardı aslında.

Berat:

 - Köpek möpek gelmiyor, dedi arkadaşlarına.

Oyuna devam etmek için meydana çıkmışlardı ki köpeklerin kendilerine doğru tekrar geldiklerini gördüler.

Erdi:

- Köpekler geliyor, diye bağırıyordu hâlâ.

- Siyah olanı gördün mü? Nasıl kovalıyordu önündekileri, diyerek Erdi, şaşkınlığını gizleyemiyordu bir taraftan da.

Nezahat Teyze:

- Çocuklar! Biraz kenarda durun bakalım! Oyuna biraz ara verin! Bu köpekler, pek tekine benzemiyor, diyerek yine de uyardı onları.

Çocuklar, korktukları için oyuna tekrar dönme konusunda tereddüt yaşadılar. Onun için, tehlike çanlarının susması için bekleşiyorlardı. Havlamalara karışan teneke sesleriyle irkildiler. Köpekler, iki evin arasından çıkmışlardı. Öndekilerin kuyruklarına metal konserve kutuları bağlıydı. Nuri ve Arda’nın büyük marifetleriydi bu! İkisi de siyah köpeği diğer köpekleri yakalaması için “Kıs!” diye kızıştırıyordu. Oyunun tadı tuzu kaçmıştı. Kimi söyleniyor, kimi oyunu bırakıp gideceğini ifade ediyordu.

Gürültüleri nedeniyle onlara kızan, onları uyaran Vehbi Dede çocuklara acımıştı ki sokağa fırlayıverdi. Belki de bunu köpeklere acıdığı için yapmıştı. Küçük arada, Nuri ve Arda’yı büyük bir sabırla beklemeye başladı.

Dedeyi gören Erdi:

- Niye duruyoruz ki? Hadi biz de gidelim Vehbi Dede’nin yanına!” dedi arkadaşlarına.

Vehbi Dede’den cesaret alan üç beş arkadaşı daha çıktı Erdi’nin. Kuyruklarına teneke bağlı köpekler, soluk soluğa kalmış; yorgunluktan bitmiş, kan ter içerisinde kalmıştı. “Bizi bu kötü çocukların ellerinden kurtaracak bir insaflı yok mu?” diye haykırarak yalvaran bakışlarla ikide bir geriye dönüp bakıyorlardı. Vehbi Dede, kendisini fark etmeyen Nuri ve Arda’yı aradan çıkarken ellerinden yakaladı.

- Çocuklar! Allah aşkına siz ne yapıyorsunuz böyle, diye sordu.

- Hiç!.. Hiç amca! Eğleniyoruz işte!

- Evladım! Böyle hiç eğlenmek mi olur? O köpekler de birer can sahibi değil mi? Onlara niçin böyle davranıyorsunuz?

- Eğleniyoruz amca, eğleniyoruz!..

- Evladım! Böyle eğlence olur mu hiç? Sizin arkanıza kutulardan bağlayıp sizi kovalasalar bu, hoşunuza gider mi hiç?

- Gitmez! Ama onlar köpek…

- Evladım! Bakın! Aynı şey, bizim hoşumuza gitmez, diyorsunuz. O zaman köpeklerin de hoşuna gitmez böyle bir davranış. Kendinizi onların yerine bir koyun bakalım! Onlar, insanoğlunun en sadık ve en eski dostudurlar. Hiçbir mahlûk, boş yere yaratılmamıştır bu âlemde. Her birinin ayrı ayrı görevleri vardır. Ne diyor, büyük hoşgörü sahibi Yunus Emre? “Yaratılanı hoş gördük Yaratan’dan ötürü.” Sizin yaptığınız bununla örtüşüyor mu hiç? Ne diyor Peygamber’imiz de?.. “Köpekler de şayet birer ümmet olmasalardı onların öldürülmelerini emrederdim.” Onlar da bir ümmet be evladım!

- ....

- Şimdi o köpeklerin kuyruklarındaki tenekeleri çözeceksiniz. Siz de sizin bu kötü davranışınızın sonucu oyunu yarıda bırakmak zorunda kalan bu arkadaşlarınıza katılacaksınız. Onlarla oynayıp eğleneceksiniz. Tamam mı? Anlaşıldı mı söylediklerim?

Nuri ve Arda “Tamam! Anlaşıldı amca!” diyerek yaptıklarından büyük utanç duydu. Hem köpeklere kötü davrandıkları için, hem arkadaşlarını korkuttukları için, hem de onların oyunlarına büyük bir sekte vurdukları için onlardan özür dilediler her ikisi de. Fakat Nuri ve Arda yine de diğer arkadaşları tarafından kabul görmeyecekleri endişesini taşıyordu. O yüzden onların oyunlarına katılma konusunda çekingen ve ürkek davrandılar. Diğer çocuklar da Nuri ve Arda’dan çekiniyorlardı aslında.

Vehbi Dede’nin nasihatleri, ısrarlı sözleri ve yan bakışları karşısında hepsi de susmak zorunda kaldı. Tenekeleri çözülen köpekler, gözlerine inanamamıştı. Arda ve Nuri’ye şaşkın şaşkın bakıyorlardı. Köpekler, Vehbi Dede’nin yanına geldi. Ona havlayarak teşekkür ve minnetlerini ifade ettiler. Vehbi Dede, kendisine başlarıyla sürtünen bu köpeklerin kendisini yalamasına izin vermedi.

Köpekler, gözden kaybolup gitti. Vehbi Dede, evine doğru yürüdü. Nuri’yi takımın biri, Arda’yı takımın biri oyuna aldı. Oyun, yeniden kuruldu ve başladı. Birbirleriyle hemen kaynaşıvermişlerdi çocuklar.

Sohbet eden kadınlar da bu sonuçtan gayet memnundular. Bir süre çocuklar oyunlarına, kadınlar sohbetlerine bırakıverdiler kendilerini.

( Zavallı Köpekler başlıklı yazı REİS-1 tarafından 19.01.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu