Kavgalı Bir Çekişme

 Dost Çelik Puntalı Çeki Halatı 3 Ton 4 Metre Çekme Halatı Eldivenli Araba  Kamyon Kanca Çekme Halatı Fiyatı, Yorumları - TRENDYOL

İleride bir topluluk var kavgalı çekişmeye benziyor, hatta hızlı bir aksiyon var yalnız bu aksiyon, iyi bir sonla bitmeyecek, arada meşrebine uygun olmayan söz ve hareketlerin uygunsuz salınmaları, kavgaya götürecek gibi sanki! Yaklaşalım bakalım neler oluyor, ne konuşuluyor. Aralarına karışalım bizde olaya dâhil olalım hayırlısıyla, yoksa kenar köşede izleyelim. Bu karışmak kaybolmak içinde yok olmak anlamında değil, beraberce aynı hisleri paylaşmak babın da söyledim. Karışmak öylesine kolay değildir zaten. Zaten bilirkişimiz Kemal Bilir Söyler bu konularda güzel söyler. Onun eserlerini okurum hiç kaçırmam, matbaa da basılır basılmaz sıcağı sıcağına elime ulaşır, aramız kendisiyle çok iyidir. Yayınlanmış beş eseri vardır.

1.      Orta Yerde Durmak

2.      Orta Yerde Duranları Seyretmek

3.      Orta Yerin Ortasında Durmak

4.      Ortalığın Hal Hareketine Göre Davranmak

5.      Ortalığa Karışmak (bu karışmak gitmek sessizliğe kaçmak kimsenin bulamaması anlamında değildir)

Beşinci kitabında birkaç paragraf okuyalım. “Karışmak yemeğe tuz atmaya benzer, sıcak yemek içinde yanarken karışmak yakıcı olabilir çoğu zaman, yemek piştikten sonra tuzsuz yemeğe tuz atmaya benzer ki az yakıcıdır. Dünden kalan yemeğe tuz atmaya benzer ki bu, en güzelidir, anında karışmaktan ziyade, ortalık durulunca ateşi düşünce karışmak gözlemlemenin sonucunda olması en doğrusudur.”

Öyle ise önce az uzaktan bakalım, neler oluyor.

-Düğüne üç gün var, düğün salonu yıkılmış bunu kabul etmeyiz. Düğün salonu olmadan ben kızımı evden, telli duvaklı çıkarmam.

-Biz üç günde, hangi düğün salonunu tutalım? Hepsi dolu yaz günü, düğün ayı bu mümkün değil. Mahallede kapımızın önü geniş, orada yapalım gitsin.

-Olmaz efendim, ben kız babasıyım olmaz!

-Olur, efendi olur bende oğlan babasıyım!

Etrafta en az yirmi kişi var, her bir ağızdan çıkan söz duyulmuyor, ben duyulanları yazdım. Az sonra kavga çıkacak belli. Buna bir çare bulmak gerek, gerekte baksana kız babası olmaz diyor da olmaz. Oğlan babası da düğün salonunu yıkmadı ya. İyi ki düğün anında yıkılmadı maazallah başlarına, şükür edeceklerine… Bir arabulucu gibi yaklaştım. Bu ara buluculuk meziyetim, define ararken altın bulan makine gibi altın madenini bulan makine gibi doğruyu bulan gibi mi olacak bakalım. Bu ara bul gibi değil, arayı bulucu anlamındadır. İsterseniz Kemal Bilir Söylere bir soralım, bence gerek yok burada kendimi az test edeyim. Her zaman hizmeti devletten beklememek gerekir yani, az taşın altına ayağımızı sokalım. Kavganın havası boğucu olmaya ve karşılıklı olarak her iki tarafı kesin boğacağa hatta kanlı bir şekilde sonlanmaya doğru götürecek gibi, öyle seziyorum. Seslerin tonu bozuk ve yüksek volümlü çıkıyor, sesin volümü de yüksekten çok yüksek, kulakları sağır edecek derece! Birde gördüğüm kadarıyla tansiyonlar yükseliyor, bu yüksek tansiyona sarımsak iyi gelirde, şimdi nereden bulacağız bu kadar sarımsağı hemen. 112 arasam gelmesi on on beş dakikayı bulur. Yaklaştım.

-Hey ne oluyor bakalım? Nedir bu gürültü patırtı?

Herkes bir anda sustu. Vay be ne müthiş adammışım bende, bir lafımla herkes sustu bravo bana.

Kız babasına döndüm.

-Sen kızını seviyor musun?

Ters ters yüzüme baktı.

-Elbette ki seviyorum bu nasıl söz?

-Benim anladığım kadarıyla sevmiyorsun sen! Mesela düğün yapılan günde, düğün salonun çatısı, Allah korusun başına düşseydi üzülmez miydin sen?

-Allah korusun elbette ki üzülür kahır olurdum.

-Öyle ise Allah’a şükür etsene, düğünden önce içinde kimse yok iken çatı yıkılmış.

Herkes birbirine bakıyor. Yeni sözlerle sanki ilk defa birbirlerini keşif ediyorlarmış gibi. Bana bakarak “haklı söylüyor” ”Çok haklı”.

Kız babası.

-Galiba haklısın, bir an kendi sözümün çiğnenmemesi için…

Oğlan Babası.

-Allah razı olsun evladım sen kimsin? Nereden nasıl geldin olayı anında tatlıya bağladın?

Şimdi uzaydan geldim desem inanırlar, ermişim desem inanırlar öyle demedim.

-Bende sizin gibi bir vatandaşım, sesinizi geçerken bağrışmalarla duydum yaklaştım kulak misafiri oldum. İsmim Üzeyir Gezgin.

Oğlan Babası.

-Bu akşam misafirimiz olarak kalacaksın bırakmam.

Kız babası

-Olmaz bu gece bizim misafirimiz olacak.

Yine başladılar. Ben.

-Beyler yine başlamayın. Bakın karşıda o geniş önünde kamelyası olan kimin evi ise, bu gece akşam yemeğini beraber yeriz ve sonrasında ben çeker giderim.

Birbirlerine bakıştılar. Bu bakışma tamamı söylese de, bir diğeri benim tamamım, bir diğeri benim tamamım olmadı boşa gitti endişesi içinde kabullendiler. Bu kabullenmenin iyi sonuç vermesini zaten bekliyordum. Sinirleri bozuk olan her iki tarafta sinirleri alınınca sakinleştiler. Kasap olmasam da etin sinirleri almayı iyi başardım, her iki taraf içinde güzel oldu, akşama tadına bakarız artık.

Mehmet Aluç


( Kavgalı Bir Çekişme başlıklı yazı kul mehmet tarafından 19.07.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu