Deneme / Hayata Dair Denemeler

Eklenme Tarihi : 4.02.2025
Okunma Sayısı : 147
Yorum Sayısı : 1
Köyümüzün Ormanları

        Kocabey Köyü demek, çevresi tanımsız güzellikte yeşile özgü ormanmanlarla bezeli köy demektir. Özellikle iğne yapraklı çam, köknar ve ladinlerden oluşur köyümüz ormanları.  Yöresel adı akri olan iğne ağaç türü de var ormanlarımızda. Akri ağacının ilginç bir özelliğe sahiptir. Bu ağacın iğne yapraklarını bir hayvan yerse hayvan zehirlenir ve ölür.

Orman, yeşillik, oksijen deposu ve seyredenlerin ruhunda huzur veren bir zenginlik kaynağıdır. Ormanla ilgili bilimsel verileri bir yana bırakıp ormanlarımızı farklı bakış açısıyla gözler önüne sermeye çalışalım.

Su hayat kaynağıdır canlılar için. Ve suyun ormanlarla yakın ilişkisi vardır. Yayla düzlüklerindeki pınarların ayaklarından doğan çayımız köy sınırlarımız içinde derin bir vadinin içinde Karadeniz’e doğru yoluna devam ederken vadinin yamaçları ormanlarla kaplıdır. Vadilerin yamaçlarındaki ormanlar Çay’ı oluşturan ormanların içindeki kudretten çıkan su kaynaklarından beslenir. Çay, köyümüzde ki yolculuğu sonlandırıp komşu Köprülü Köyü hudutlarına girerken vadisinin doğu yamaçlarını sık iğne yapraklı ormanlar kaplar.

Köprülü Köyü hududundan başlayan ormanımızız Kanlı Satar diye adlandırılır. Satar, yamacın ortasında aşağı doğru uzanan bir çeşit vadi verilen addır yöremizde.  Belli ki, eski yıllarda bu ormandan tomruk yuvarlayan köylüler arasında kazaya kurban gidip ölenler olmuş.  Ormanın kanlı ön adı ile anılması bu nedenle olsa gerek.

 

Kanlı Satar ormanı, vadinin yamacında köyümüz hizasına ve daha ileriye uzanır. Vadinin yukarısında tam bir orman köyü Karaköy Köyü ‘nün ormanlarına birleşir. Vadinin köyümüzün karşısındaki yüzünde köyümüze ait bir mahalle böler ormanı bir nemse. Mahallenin çevresi yine ormanlarla kaplıdır. Bu kez ormanlar farklı isimlerle adlandırılarak Sahara Dağı’na doğru uzayıp gider. Yöre yöre İnce Su, Büyük Pelitlik, Büyük Çökek, Çeperli Çayır adlarını vermiş geçmişte bu toprakları yurt edinen büyüklerimiz. Büyük Pelitlik adından da belli olduğu gibi pelit(meşe) ağacı başta olmak üzere karaağaç, kavak, ıhlamur benzeri ağaçlarla kaplıdır.

 

Akarsuyumuz Çay’ın kaynağına doğru ormanlar vardıklarını sürdüredursun vadimizin kenarlarında çayırlar süsler daha ilerlerde. Çayırların yukarında ormanlar aynı gürlükte görenleri hayran bırakacak ölçüde yamaçları süslerler.

Evet, köyümüz orman köyü olması unvanını itirazsız hak ediyor. Şöyle ki, Aşağı Mahallemizin aşağılarındaki çayırların ilerisi de ormanlarla kaplıdır. Ağaç cinslerinin birçoğunu barındırır köyün kuzeydoğu yönünün ormanlarımız. Ve Yukarı Mahallemizin üst tarafındaki kuzey batıya uzanan sırtların arkası da ayrıca içinde yaban elması, ahlat, döngel gibi meyve ağaçlarını barındıran yayvan ve iğne ağaçlı orman denizidir.

Ormanlarımızı bu kez de Şavşat Ardahan karayolunu takip ederek izleyelim. Kara yolunun köy hudutlarına vardığı düzlüklerin az ilerisindeki yamaç yol boyu çam, köknar ve ladinlerle kaplı başka bir orman denizi uzanır. Yamacın arka yüzünü bu kez yayvan yapraklı ağaçlar ve de yine köknar, ladin ağaçları süsler.

Kara yolu ilerleyip Çay’ı geçip Kışla adlı yaylalarımıza yaklaşırken sırf sarı çapla kaplı Uzun Oluk adlı mevki boyunca devam eder. Yayla evlerinin ilerisi yolun her iki tarafı köknar sadece bölgemizde büyüyen ladin ağaçları bizi karşılar. Kara yolu Sahara Dağı’mıza ulaşıncaya kadar bu kez çam ve ladin ağaçları yolun sağ ve sol yanında boy gösterir.

Ormanlarımızın boy attığı mevkileri saymakla bitmez. Kışla adlı yaylamızın karşısında Çay’ın ötelerindeki yamaçlarda da özellikle gökyüzüne doğru merdiven olacak boylarıyla ladin ağaçları görenleri hayran bırakır.

Geçen yıllarda orman köylümüzdeki bazı ailelerin geçim kaynağıydı. Tarım araçları, kağnı arabalarından, tırpan, tırmık… sapları, beşik, karyola gibi araçların yapımında orman ürünleri kullanırdı. Daha da önemlisi konutlar, saman ve ahır yapımında ormana müracaat edilirdi. Orman muhafaza memurlarıyla köylülerimizin arasındaki savaş sürüp giderdi.

Ormancılarla yurttaşların ilişkilerini anlatmak roman konusu olacak kadar kapsamlı ve ilginçtir. Halkın büyük kentlere göçü ile köyde nüfus azaldı. Ormanlar nefes aldı. Keçi besleyen de kalmadı köyümüzde. Ormanlarımıza musallat olan başka bir güç çıktı zaman zaman karşımıza: Orman İdaresi.

 

Geçtiğimiz 70, 80’li yıllarda köyümüzün muhtarları orman idaresinin kesime uygun olmayan ormanlarımızda kesim yapmak istemlerini yurttaşlarımızla birlikte geri çevirdiler. Kesim yaptırmadılar.

Yaşadığımız son yıllarda köyümüzün ormanlarında bir değil en az dört yöresinde kesim yapılıyor. Köydeki evimizin karşısındaki ormanda iki yıl önce kesim yapıldı. Kesim yerlerini gezdim. Kesilen ağaçların taşınması sırasında genç fidanların gördüğü zarar can yakıcıydı.

Kara yolundan köyümüze ayrılan yolun içinden geçtiği koru bir orman var. Bu ormandan ağaç kesimini Sergici Mahallesi komşuları yasak etmişti yıllar boyu. Nakap adlı güzelim orman. Maalesef bu ormanda da kesim yapıldı 2024’ün içinde. Kesim işleri en iptidai biçimde yapıldığı için ve de kesilen ağaçların taşımasında kesilen ağaçlardan fazla genç ağaçlar zarar gördüğünü yakından görmek can sıkıcı.

Ormanlarımız kesimden önce günah nedir tatmamış süslenip düğüne giden köy kızlarının tabii güzelliği gibi seyredenlerin gönlüne bedii zevkler tattıracak güzellikteydi. Bunun içindir ki, yurdun dört bucağından yörelerimize yerli ve yabancı turistler ziyaret etmekte. Çokça yeni evlenen çiftler gördüm çayırlarımızda, orman kenarlarında fotoğraf çektirip dünya cenneti güzelliklerimizle mutluluklarını belgelediklerini.

 

Ormanlarımızda yapılan kesimler köyümüze ve bölgemizde yıllarca sürecek turizm olgusuna tanımsız zarar vermektedir. Kesim yapılan orman köşeleri Moğol Ordularının Anadolu’muzdaki marifetlerinden (!) farklı bir görünüş oluşturmuyor. Dileğim ormanlarımızın doğal güzelliklerini bozacak; bölge turizmine de telafisi olanaklı olmayan zararlara yol açacak Orman İdaresinin eşgüdümünde kesim faaliyetlerin son bulması.

( Köyümüzün Ormanları başlıklı yazı sahara tarafından 4.02.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu