Uluslar,
bünyelerinden çıkardıkları kahramanları anımsadıkça, yaşamın zorluklarını yenmekte
kendilerine güç bulurlar. O kahramanların
ülkelerinin kuruluş ve yükselişinde yüklendikleri görevleri başarmalarındaki
üstün niteliklerine ve anılarına büyük saygı duyarlar. Ruslar, büyük Rusya’nın
kuruluşunda önemli rol sahibi bizlerin deli diye tarih kitaplarından öğrendiğimiz
Büyük Petro’ya saygı duyarlar. Tıpkı ABD’nin kurucusu George Washington’a ABD
yurttaşlarının saygı duydukları gibi. Bu örnekleri çoğaltmak olası…
Şu
gerçeği biliyoruz ki, 1683 II. Viyana bozgunundan sonra Osmanlı sürekli geri
çekildi. Girdiği savaşlardan yenik çıkarak toprak kaybetti. Nihayet I. Paylaşım
(I. Dünya Savaşı) da kaybedildi. Bu savaş sonucu imparatorluklar yıkıldı.
Bu
paylaşım savaşının yenenlerce öncelikli amaç Osmanlı topraklarına, Ortadoğu
petrol bölgelerine çökmekti klasik deyişle. Yurdumuzun çeşitli bölgeleriyle birlikte
Ortadoğu ve de başkentimiz İstanbul işgâl edildi. Osmanlı’ya imzalatılan Sevr
Antlaşması ile 6 yüzyıllık imparatorluk tarihe karışmış oldu.
İşgale
uğrayan yurdu düşmanlardan temizlemek, yıkılan devletin yetine yeni bir devlet
kurmak amacıyla Çanakkale kahramanı Mustafa Kemal: “1919 senesi Mayısının 19.
günü Samsun'a çıktım.”
Diyerek Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın ilk meşalesini alevlendirir. Mustafa Kemal’i,
damarlarında asil kan taşıyan her Türk tanır. O’nu bu kez de yabancıların görüşleriyle
anımsayalım:
Lloyd George (1863-1945 İngiliz
başbakanı): “İnsanlık tarihi birkaç yüzyılda bir dahi yetiştirebiliyor. Şu
talihsizliğe bakınız ki, küçük Asya’da çıktı. Hem de bize karşı. Elden ne
gelebilirdi…”
Hindistan’ı
bağımsızlığa ulaştıran Mahatma Gandi: “Mustafa Kemal’in İngilizleri yenene
kadar Tanrı’yı da İngiliz zannederdim.”
Tunus devlet başkanı Habib Burgiba:
“Bitap bir milleti birden çelikleştirmesini bilen bir adamın Atatürk’ün
mucizesi… Sakarya Harbi, Sakarya Zaferi, yirmi yaşımın en kuvveti hâtırası
olmuştur.” Mustafa Kemal sadece Türk Ulusunun olduğu kadar birçok mazlum
ulusların da bağımsızlık sembolü olmuştur.
Bunun
içindir ki, Atatürk’ün şu ülkelerde heykelleri dikilmiştir:
Ve birçok ülkenin okullarında ders kitaplarında
Atatürk öğretilmektedir genç kuşaklara…
Ve
UNESKO (Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü) Atatürk ile ilgili yaptığı tanım şöyledir:
“
Uluslararası anlayış, işbirliği ve barış yolunda çaba göstermiş üstün bir kişi,
Olağanüstü devrimler gerçekleştirmiş bir
devrimci, Sömürgecilik ve yayılmacılığa
karşı savaşan ilk önder, İnsan haklarına saygılı, dünya barışının öncüsü,
yaşamı boyunca…”
Mustafa Kemal’in ölümüne Türk Ulusu gibi
dost- düşman birçok ulus üzülmüştür. Çünkü O, “Savaşın kartalı, barışın
güverciniydi”. Bir İtalyan gazetesi şu haberle tarihin kaydettiği dünya
liderlerine şöyle sesleniyordu.
“Sezar, İskender, Napolyon ayağa kalkın,
büyüğünüz geliyor.”
Daha 57 yaşında erken ölümüyle Türk halkını büyük yasa boğan
Atatürk hakkında Büyüklerimizin söylediği veciz sözleri yazmak bu yazı için çok
çok fazla gelir. Sadece II. Cumhurbaşkanımız Celal Bayar: “ Atatürk, seni
sevmek milli bir ibadettir.” Sözüne yer vereyim.
Türk ulusu asker bir ulustur. Ülkesi için canını seve seve
vermesini bilir. Mustafa Kemal eşsiz bir asker, yenilmez bir komutandır.
Ömrünün en güzel 11 yılını ülke savunmasında savaş meydanlarında geçirmiştir.
Savaş meydanlarında komuta ettiği ordulara verdiği tarihe mal olan unutulmaz
emirlerini hatırlayalım:
“Ben size taarruzu değil ölmeyi emrediyorum.” Çanakkale savaşlarında…
“Hattı müdafaa yoktur sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın
kanıyla sulanmadıkça terk olunamaz.” Sakarya savaşında…
“Amaç düşmanı yenmek değil,
düşmanı yurtta imha etmektir… Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir ileri.”
Başkomutanlık Savaşlarında…
İşte Mustafa Kemal, Çanakkale
Savaşları’nda ünlemiş bir Osmanlı subayı, Ulusal Kurtuluş Savaşı’mızın
Başkomutanıdır.
Ulusal Kurtuluş Savaşı’mız,
“Türk’ün ateşle imtihanıdır.” Savaş sonunda
tarih sahnesinden silinmememiz sağlandı. Savaşın başkomutanı Mustafa Kemal ve O’nun
silah arkadaşları ve de kahraman ordumuzla ne kadar övünsek azdır. Bu nedenle
Mustafa Kemal şanlı ordumuzun sonsuza kadar başkomutanı olarak gönlümüzde
yaşayacaktır. Ve her Türk çocuğu Mustafa Kemal’in askeridir.
“Aç çıplak savaştık tipide
karda,
Kartallar avladık sarp
kayalarda.
Sakarya önünde Dumlupınar’da
Ulu gazimize imtihan verdik.”
Mustafa Kemal tam bağımsız ülküsünü
hayata geçirdi. Türk Ulusunu ortaçağ karanlıklarından çıkarıp bilimin ışına
kavuşturma yolunda çok çalıştı. O bağlamda O’nun izinden yürümek, O’nun askeri
olmak bir onurdur Türk çocukları için…