BAŞKANLIK REJİMİ VE YARI BASKANLIK REJİMİ
Hukuk kuralında aynilik olsa bile aynı ülke içerisinde,uygulayıcının cinsiyeti fikri –felsefi yapısı gibi haller, algılama da farklılık ıle uygulamada farklılık olusturabilmektedir
A-YARI BAŞKANLIK REJİMİ
Fransa’daki yarı başkanlık sistemi, dört unsurun bir araya gelmesiyle işlemektedir. Bunlardan birincisi; yarı başkanlık sisteminin niteliğidir. İkincisi; 1962 yılından beri, Millet Meclisinde disiplinli ve uyumlu bir çoğunluğun varlığına bağlı parlamenter çoğunluktur. Üçüncüsü; kuvvetli yasama ile yürütme arasındaki sıkı birliktelik, devlet başkanının politikasının yönelimi ile bu parlamenter çoğunluğun yönelimi arasındaki çakışmadır. Dördüncüsü; devlet başkanının çoğunluğun şefi olma olgusudur
1-YASAMA : Fransa’da millet meclisi ve senato şeklinde iki meclisli bir yapı bulunmaktadır.
Ulusal mecliste halkın, senatoda ise yerel yönetimlerin temsili öngörülmektedir.
- Ulusal meclis beş yıl için seçilmektedir. Seçim tek dereceli seçim sistemi ile yapılmaktadır. Üye sayısı 577’dir. Genel seçim yapıldığında meclis tamamen yenilenmektedir.
-Senatonun üye sayısı 322’dir. Senato dokuz yıl için görev yapmaktadır.Üyeleri dolaylı bir seçimle belirlenmektedir. Nüfusa göre değişen kurallara göre, senato için ikinci seçmenler oluşturulmaktadır
1958 tarihli Fransız Anayasası’nda, yasama gücünü sınırlandıran çeşitli hükümler bulunmaktadır.
- Anayasa, parlamentonun yasa yapabileceği konuları sınırlı olarak saymıştır.
Parlamento Anayasa’da belirtilen konuların dışına çıkamaz.
-Cumhurbaşkanı’na referandum mekanizması ile parlamentoyu aşma yetkisi
tanınmıştır. Yasama organına ait bir yetki, referandum mekanizması ile bir
anlamda yürütme organına verilmiştir.
-]Yasa yapma konusunda Anayasa her iki meclise de eşit yetkiler tanımıştır.
Bir tasarının yasalaşabilmesi için parlamento tarafından kabul edilmesi
gerekir.
-Parlamentonun hükümeti denetleme,
-Bütçe çıkarma
- Anayasa’da değişiklik yapma yetkisi bulunmaktadır.
-Hükümete güvenoyu verme
-Hükümeti düşürme yetkisi millet meclisinindir.
-Meclisin olağanüstü hal ve savaş ilanına karar verme yetkisi ile
-Af yetkisi de bulunmaktadır.
2-YÜRÜTME
1958 tarihli Fransız Anayasası’na göre yürütme organı,
-Cumhurbaşkanı (devlet başkanı),
-Başbakan ve bakanlardan oluşmaktadır.
2000 tarihli Anayasa değişikliği sonrasında, Cumhurbaşkanı 5 yıllık süre için genel oyla, halk tarafından seçilmektedir. Cumhurbaşkanlığına aday olabilmek için; en az 23 yaşında olmak gerekir. Cumhurbaşkanı’nın ikinci kez seçilmesi mümkündür. Cumhurbaşkanı hastalanır veya ölürse, senato başkanı azaltılmış yetkilerle Cumhurbaşkanına vekâlet edecektir. Senato başkanının, Cumhurbaşkanına tanınan meclisi fesih veya referanduma başvuru yetkisi bulunmamaktadır
Fransa Cumhurbaşkanı, hem devletin, hem yürütmenin başıdır. Yürütmenin başı olma niteliği parlamenter sistemlerdeki gibi sembolik değildir. Cumhurbaşkanına tanınan yetkiler Anayasa’nın 8 ila 18’nci maddeleri arasında düzenlenmiştir. Cumhurbaşkanının yetkileri, olağan ve olağanüstü yetkiler olmak üzere iki grupta toplanabilir. Cumhurbaşkanı, parlamentoya karşı sorumlu değildir. Cumhurbaşkanına tanınan iki yetki önemlidir. Bunlardan birincisi referanduma başvurma yetkisidir. Cumhurbaşkanı belirli konularda doğrudan halka başvurarak yasamanın yerini alabilmektedir. Diğeri, ciddi yakın tehlike halinde, yürütme, yasama ve kamu yönetiminin bütün yetkilerine Cumhurbaşkanı’nın sahip olmasıdır
a- Yürütmenin Olağan Dönem Yetkileri
-Hükümete ve idari örgütlere karşı olan yetkiler,
-Yargısal yetkiler,
-Parlamentoya karşı olan yetkiler
-Referandum yetkisidir.
Hükümetle ilgili yetkilerinden en önemlisi, başbakanı atamak ve başbakanın önerisiyle bakanları atamaktır. Teorik olarak; başbakanın görevine son verme yetkisi bulunmamaktadır. Hükümetin toplu bir şekilde istifa etmesiyle başbakanın görevi de son bulmaktadır. Anayasa, Cumhurbaşkanı’na başbakanı atama konusunda bir sınırlandırma getirmemiştir. Cumhurbaşkanı, bu yetkisini kullanırken parlamento çoğunluğunu göz ardı etmemelidir. Cumhurbaşkanı’nın hükümet ve idari örgütle ilgili diğer yetkileri, üst düzey sivil kamu görevlilerini atamak, yabancı ülkelere elçi ve özel temsilciler göndermek, Bakanlar Kurulu’na başkanlık etmek ve askeri gücün başkanı olmaktır.
Cumhurbaşkanının yargısal yetkileri de vardır. Bunlar Yüksek Hâkimler Kurulu’na başkanlık etmek ve üst düzey hâkimleri atamaktır. Bunların dışında, Anayasa Konseyi üyelerinin bir kısmı ile Yüksek Hâkimler Kurulu üyelerini atama yetkisini, başbakan ve ilgili bakanının katılımı ile kullanmaktadır.
Cumhurbaşkanının parlamento ile ilgili en önemli yetkisi, meclisi feshetme yetkisidir. Cumhurbaşkanı bu yetkiyi, hükümetin güvensizlik oyuyla düşürülmesi ve hükümet bunalımı olmasa bile halkın güvenliğini tehlikeye düşüren bir durumun gerçekleşmesi durumunda kullanabilmektedir.] Cumhurbaşkanı bu yetkisini başbakana ve meclis başkanlarına danıştıktan sonra kullanabilir. Bu yetkiye getirilen tek kısıtlama birbirini izleyen iki fesih arasında bir yıllık sürenin geçmesidir. Cumhurbaşkanı’nın bu yetkisi, ülkemizdeki hükümet bunalımlarının çözülmesi için kullanılan, milletvekili seçimlerinin yenilenmesinden farklıdır. Fransa’da bu yetki tamamen Cumhurbaşkanı’nın takdirine bırakılmıştır. Koşullara bağlı değildir.
Cumhurbaşkanı’nın diğer bir yetkisi de referanduma başvurma yetkisidir. Cumhurbaşkanı bu yetkiyi tek imza ile kullanmaktadır.] Cumhurbaşkanı olağan yetkilerinin bir kısmını tek imzayla, bir kısmını karşı imza ile kullanmaktadır. Cumhurbaşkanı’nın karşı imza ile kullandığı yetkileri sadece Cumhurbaşkanı için değil, başbakan ve bakanlar için de sonuçlar doğurmaktadır.
Yürütmenin Olağanüstü Dönem Yetkileri
Cumhurbaşkanı olağanüstü dönem yetkilerini, Cumhuriyet kuruluşları, ulusun bağımsızlığı, toprak bütünlüğü ya da uluslararası yükümlülükleri yerine getirememe tehdidi veya anayasal organların işlemez hale geldiği zaman kullanabilir. Cumhurbaşkanı bu dönem yetkilerini kullanmaya karar vermeden önce, başbakan, meclis ve anayasa konseyi başkanlarına danışmaktadır. Duverger’e göre; Cumhurbaşkanı böyle bir durumda, durumun gerektirdiği tedbirleri alan bir diktatöre dönüşebilir.]Cumhurbaşkanı olağanüstü dönem yetkilerini kullanırken, vatana ihanet hali dışında mutlak bir sorumsuzluğa sahiptir.
Hükümet (Bakanlar Kurulu)
Hükümet; başbakan, bakan ve bakan yardımcılarından oluşmaktadır. Başbakanı, Cumhurbaşkanı atar. Başbakan, bakan ve yardımcılarının atanması için Cumhurbaşkanı’na öneride bulunur ama atamayı Cumhurbaşkanı yapar. Cumhurbaşkanı yani devlet başkanı bakanlar kurulunun başkanıdır. Her hafta Bakanlar Kurulu Cumhurbaşkanlığı sarayında, Cumhurbaşkanının başkanlığında toplanmaktadır.]Başbakanın, bakanlar kuruluna başkanlık etmesini Anayasa çok sıkı kurallara bağlamıştır. Gündem önceden belirlenmiş olmalıdır. Cumhurbaşkanı, başbakana yazılı vekâlet vermelidir. Hükümeti başbakan yönetmektedir. Başbakana hükümet üyeleri arasında tanınan önemli rol, yürütmeye iki başlı bir görüntü kazandırmaktadır. Ülke siyasetini belirleme ve yürütme yetkisi hükümete yani bakanlar kuruluna aittir. Hükümet yalnız başına karar alamaz. Bütün kararlar, Cumhurbaşkanı’nın katılmasıyla alınır. Cumhurbaşkanı’nın katılmadığı “kabine konseyi” denen hükümet toplantıları, hazırlık mahiyetinde olduğundan bu toplantılarda karar alınamaz. Cumhurbaşkanı ve parlamento aynı siyasal eğilime sahipse Cumhurbaşkanı (devlet başkanı) güçlenmektedir. Cumhurbaşkanı ile parlamentonun farklı siyasal eğilime sahip olması durumunda, Cumhurbaşkanı’nın siyasal gücü azalmakta ve sistem parlamentarizme doğru kaymaktadır.Cumhurbaşkanı, başbakan ve hükümet, uygulama alanı oldukça geniş olan kimi yetkileri ortaklaşa kullanmaktadır. Bu durum, yürütmenin iki organı arasında işbirliğine yol açmaktadır. Hükümet, parlamento önünde sorumludur. Parlamento, güvensizlik oyu yolu ile hükümeti düşürebilir.
Yürütme organı içerisinde başbakanın en önemli yetkisi, kararnamelerle hukuk kuralı koyabilmesidir. Başbakan parlamentonun olağanüstü toplanmasına karar verebilir. Başbakanın bir diğer yetkisi, Cumhurbaşkanının atadığı üst düzey kamu görevleri dışındaki görevlere, ilgilileri atamaktır.
3-YARGI
a -Anayasa Konseyi
b-Yüksek Mahkeme
c -Yüksek Hâkimler Kurulu’ndan oluşmaktadır.
- Anayasa Konseyi, hem danışma kurumudur hem de kanunların Anayasa’ya uygunluğunu denetlemektedir. Konsey, Millet Meclisi ile Senato’nun kapatılması durumunda Cumhurbaşkanı’na danışmanlık görevi yapar. Konseyin 9 üyesi vardır. Üyelerin seçim süresi 9 yıldır. Yeniden seçilmeleri mümkündür. Üyelerin üçte biri, üç yılda bir yenilenmektedir. Konseye, Cumhurbaşkanı, millet meclisi başkanı ve senato 3’er üye seçmektedir. Anayasa konseyi ülkemizde Anayasa Mahkemesinin görevini üstlenmektedir.
-Yüksek Mahkeme, 24 asil ve 12 yedek üyeden oluşmaktadır. Mahkeme, üst düzey kamu görevlileri ile devletin varlığı aleyhine suç işleyenleri yargılamaktadır. Verdiği kararlar kesindir.
- Yüksek Hâkimler Kurulu üyeleri, Cumhurbaşkanı tarafından atanmaktadır. Yüksek Hâkimler Kurulu, Cumhurbaşkanı’na yardımcı olmaktadır. Üyeler görevlerinde bağımsızdır. Teminatları vardır, görevden alınamazlar. Savcılar ise Adalet Bakanlığı’na bağlı olarak çalışmaktadır
BAŞKANLIK VE PARLAMENTER SİİSTEMLE BENZER VE FARKLI YÖNLERİ
Yarı başkanlık sistemi, Cumhurbaşkanı’nın (devlet başkanı) doğrudan halk tarafından seçilmesi ve önemli anayasal yetkilere sahip olması bakımından başkanlık sistemine benzemektedir. Bunun yanında, parlamentoya karşı sorumlu bir başbakanın ve bakanlar kurulunun varlığı açısından parlamenter sisteme benzemektedir. Devlet başkanının hak tarafından seçilmesi, yarı başkanlık sisteminin zorunlu şartı olmakla beraber, yeterli şartı değildir. Bunun dışında, devlet başkanının tek başına kullanabileceği önemli anayasal yetkilerle donatılmış olması gerekir. Verilen yetkiler geniş olsa bile, bunların kullanılması fiilen mümkün değilse bu ülkelerdeki sistemler yarı başkanlık sistemi değildir. Böyle bir sisteme parlamenter rejim denilebilir.[Avusturya, İrlanda ve İzlanda’daki rejimler, bu şekilde nitelendirilebilir. Sistemin başkanlık ve parlamenter sistemin mantığı arasında kalmasından dolayı, temelinde bir çelişki bulunmaktadır. Bu nedenle başkanlık ve parlamenter sistem arasında sürüklenmektedir.Devlet başkanının anayasal yetkilerinin genişliği ve yetkilerin uygulamada ne ölçüde kullanılabildiği sistemin parlamenter veya yarı başkanlık sistemi olduğunu tespit edebilmek için önemli bir ölçüttür. Meclis çoğunluğuna göre, sistem “başkanlık” veya “parlamenter sistem” gibi işlemektedir. Başkan ile meclis çoğunluğunun aynı partiden olması durumunda, siyasi süreç, yarı başkanlık sisteminin kurallarına göre işlemektedir. Devlet başkanı ile parlamento çoğunluğunun farklı partilerden olması durumunda bu süreç, parlamenter sisteme benzer şekilde işlemektedir. Başkanlık sisteminde başkan, kuvvetler ayrılığı ilkesi gereğince, parlamentonun etki ve müdahalelerinden korunmaktadır. Yarı başkanlık sisteminde devlet başkanı, iktidarı bir başbakanla paylaşmak zorunda iken, başbakan da parlamentonun sürekli desteğini sağlamalıdır.
Sonuç olarak; devlet başkanının halk tarafından seçilmesi ya da en azından parlamentonun içinden ve parlamentonun seçmediği bir kişinin başkan olmasına imkân tanınması ile bu kişinin oldukça geniş yetkileri elinde tutması nedeniyle bu sistem başkanlık sistemine benzemektedi . Yarı başkanlık sistemi, başkanlık sistemindeki tek merkezli otorite yapısının ikiye bölünerek, ikili bir otorite yapısının öngörülmesi nedeniyle parlamenter sisteme benzemektedir.