Hayat bu senin elinde olmadan başlar da katkı vermezsen senin sayende cehennem olur.. Tarih boyunca Yağmur suları derelere dereler, baraj ve denizlere her an kendilerin i yenileyerek hayat verirdi..
Ta ki insanoğlu kendi pisliği ile beraber ürettiklerinnin pisliğin i, bu kendinin sürekli yenileyen sulara bırakıncaya kadar...
Biriktirip, biriktirip attıkça suyun kendini yenileme hızının önüne senin pisliğinnin artış hızı geçtiğinde "su da ölür, su daki de ölür "kuralını hayatın olağan bir praçası haline getirdik.
Su öldükçe sadece içindekiler değil çevresindekilerde ölmeye başlar... Asitleşen sudan beslenemeyen dallar, atıklardan mantarlaşan bedenler birer tabutluk olarak mazideki yerini alır..Su yoksa tıpkı vucudun gibi asid değerlerin öne cıkar ve vucut bomba olur..
Artık bir zamanlar Orduları durduran,Osmanlının Balkan seferlerinin zamanlamasını tayin eden" Ergene Nehri"nde balık yaşayamıyor.. Koca Marmara Denizi bok çukuruna döndü..Tüm fabrika ve vergilerini topladıgı halde kanalizasyon atıklarını belediyeler bu güzelim akarsulara boşalttılar.... Nazlı nazlı akan adına kahramnanlık şiirleri yazılan Sakarya, Marmara deniizine bok taşıyan kanalllardan sadece birisine dönüşdü.. Marmaranın tam göbeğine bağlanan Susurluk çayını Ne Bigadiç Çayı ne simav çayı karışsa da su kendisini yenileyemedi.Senin bokunun bileşkesi çayların bileşkesinin önüne geçti...
Su olmazsa bitki olmaz .Bitki olmazsa eski iklim olmaz..iSuyun ve havanın devir daimi olmaz.
İklim giderse kıtlık gelir ne çimento ne tekstil ne de teknolojik atıkları karnını doyurabilir...
Su, toprak ve ağaç rejimi oluşturacak düzenlemeleri siviller yapacak kamu denetleyecektir..Yazlıkda denizi görmüyorum diye kestiğin ağacın tohumlarından türeyen diğer agaclar toprak altına girdiğinde senin bedenini kayayı delerken saldıgı sıvılardan kurtcuklardan koruyacakdı...Tez elden su kynaklarımız ve ağaç rejimimiz korumaya ve çoğalmaya yönelik tedbirler alınmadıkça kendini kendini yok edecektir.
Su; Hava suyu, atık su, yeraltı suyu diye 3 tipde kaynaklık oluşturur ..Bu 3 kaynagı olabildiğince değerlendirdiğimizde eski dengelerin oluşmasına katkı sağlarız..
Havadan gelen suyu (yağmur, kar, dolu) heba edmeyeceğiz.Mineral zengini bu tarımsal işletmelerin can suyudur.. Kendiliğinden arınmış gelen bu suların biriktirme alanları yer altı kümbetleri, binlerce yıl önce planlanan taklamakan çölünü geçen kerzleri(kanallar) gibi istenen mesafe ve alanlara biriktiirilebilecektir.. Etilerdenkalma barak ovasındaki kuyuların birbirine bağlanır olduğu bu sistemi hitit ve pers krallarının uygulayarak şehire, suları taşıyarak getirdikleri tarihi bir gerçektir.Yine Roma kemerlerle verdikleri yukseklık farklılıkları ile Tunus da anadolu da yüzlerce km den suları şehirlere taşımışlardır... Günümüzde artık Boş beleş kurutulmuş dere yatakla rının başına yapılmış göletler kaynak israfından başka bir şey değildir.. Kendinden sonraki alanın suyununkurutmak insana ve doğaya ihanettir..Dere yataklarının kurutulmasının önüne geçilmedikçe artezyebn açılmaları engellenmedikçe toprak suya sürekli aç olarak kalacak ve üzerindeki bitki örtüsüde mutlaka kuruyacaktır.10 bin yıllık Mısır Tarihi binlerce köle çalıştıran zenginliği herhalde çölde piramit yapmak için değildi. O topraklarda bir zamanlar asma bahçeleri meyvelar ve dere yatakları ile dolu idi.N e zamanki insan oğlu düşmanca tavırlarla bir ırkı uygarlığı yok tmek ve bir daha türemesini engellemek için tuza boğup yaşanmaz hale getirdiyese doğa da oradan elinii çekerek şimdiki kum tepelerni oluşturmuştur..
-AtıkSu- Yeni bir su kaynağı olmamakla birlikte yeniden kullanılabilir hale getirme teknik ve yöntemleri onların israf edilir ve çevreyi kirletir özelliğini ortdan kaldıracarak kuruyan dere yataklarının işlevini yitiren göletlerin gerekirse kapalı hale getirererek kullanım suyu dönüşümü sağlanabilir. Uçucu kimyasallar temizlemede kullanılırken sac dökülmesi ve deri dökulmesi gibi alternatif maliyetler oluşturacagından kapalı hale getirilmesi uygun olacaktır.Gölet tavanı ayna zaman da su biriktirme dede kullanım kolaylıgı sağlayacaktır.. İnsanlığın katili kendi haline bırakılan tüm pisliği ve kimyasal zehirleri içinde barındıran atık su dur.. Yerel idareler, fabrikalar, tarımsal işletmeler kullandıkları zehirleri doprudan veya dolaylı yollardan doğaya bırakarak insanın değil insanlığın katili olmaktadırlar.. Yerel yönetimler ufacık bir dokunuşla kimyasal karışmış atıklara yönelik binalara projeler geliştirerek binanın inşasından itibaren zorunlu tahliye borularını tek noktada birleştirirken en doğal haliyle bokunla, deterjanlı suyu karıştırmadan tahliyesini bina dışına sağlayacaktır.. Böylece kimyasallarla ölü suyu yine farklı kimyasalların reaksiyonu ile bir kaç damla da temizleyecektir.. Profesyonel araç yıkacılarından belediye yöneticilerinin öğreneceği çok şey vardır.. İyi bir araç yıkama işletmecisi ,aynı suyu 12 defa kullanarak en çok maliyeti ni en aza düşürme becerisini göstermektedir. Belediy proje bazlı çalışmalarında onay ve denetim mekanızması olarak her bina nın yaşayan suyunu birbirine karıştırmadan tahliyedsini ve depolamasını sağlayacaktır.. Belediye alt yapı olarak 3 tip yer altı kanalı yapacalktır.. Boklu suyu , yağmur suyunu, kimyasallı suyu taşıyan kannalar kendi biriktirme sahalarına baglanacaktır..
YER ALTI SUYU:Doğada kendiliğinden var olan yaşayan sulardan olan yer altı su kaynakları insafsızca tüketildikçe yer üstündeki toprak suya acıkmakta ve içindeki tuz oranının açığa cıkması ile de verimsizleşmektedir. Bu sebeple yer altı su kaynaklarının kesin talimatla yasaklanması sadece 12 metre cıvarında yuzey suyunun değerlendirildiği kuyuların ruhsata baglanması saglanmalıdır. Aksi halde hem bitki rejimi ortadan klkmakta hemde buna baglı olarak ıklım dönüşümü olumsız olmaktdadır. Bugun marsa ağaç yetişiyoyr olsa CO2 gazının O2 gazı ile ikamesi ve ikilmin ısınması ile yaşanabilir ortam ortaya cıkacaktı.. Bitki olmayacak dönüşüm olmuyor dönüşüm olmayıca eksilerdeki ısı marsı yasam dışı hale getirmektedir. Mars tepemizde Mısır hemen burnumuzun dibinde bir yaşam alanı nasıl yok edilire en iyi örnektir.. Yarın dunyayı yasanmaz hale getiren "7 duvel" uzayda oluşturdukları yaşam alanına cıktıklarında bize sadece yaşanmaz bir dünya bırakacaklardır..O zaman dün yanın merkezi anadolu tarih boyunca iklim krizlerinin yanı başında olmuş ama hep en az zayiatla yırtmıştır.. Şimdi işTC nin elinde ve bu topraklrı korumak ancak onunla mümkündür..
TORUN HALİLİ
(
Su Ölürse başlıklı yazı
HALİLİ tarafından
17.11.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.