BABAMIN MALI PARTÝSÝ

Doðrudan demokrasi ile temsili demokrasi arasýmdaki süreç siyasi tarihdir..

Antik çaðlarda halk meclisleri süreli kral ve kontrolünü saðlayýcý Genel komutan gibi 2 kiþiyi Kartaca daki gibi süreli seçerken Roma da deðiþken olsa da Cumhuriyet olduðu dönemlerde senatonun seçtiði kiþinin süreli yönetimi ordu komutanlarýnýn Roma ua intikal edemeyecek kadar uzakda karargah kurma zorunluðu ile demokratik kurallar ve arkadan gelenin, seçilme hakký  korunmaya çalýþýlmýþdý..

Temsili demokrasi 1776 ABD Anayasasý,kabul edilinceye kadar" yönetme koltuðu" kiþiye ömür boyu ve yetmezmiþ gibi çocuðuna da intikalen geçiþi saðlanmýþtýr.. Bu geçiþlerin tarafgirleri arasýndaki mücadeleler de siyasi tarihe zenginlik katmýþtýr.

Dini usullerin belirleyici olduðu dönemlerde dahi ayný dine, mensuplar arasýnda kanlý mücadeleler "yönetme koltuðu" için olmuþ ve tek tanrý inancý bile bir müþtereklik saðlamamýþtýr..

Demokratik usullerin geliþimi, temsili demokrasilerde yönetme koltuðunu ele geçirme mizansenini, siyasi partilere baðlamýþtýr.

 Siyasi partiler,, seçim usullerine, kendi geliþtirdikleri yönetim kurallarýna göre önce partiyi sonra da ülkeyi ele geçirme formülü ile hareket ederler. 

ABD de olduðu gibi bazen de parti yapýlarý sadece seçim için var olur. Çalýþmalarý organize eder. Kimse Demokratlarýn yada Cumhuriyetçilerin genel baþkanýný bilmez.. Eyaletlerden gelen Baþkan adayýný bilir

Bazý antidemokrarik ülkelerde  siyasi parti, görüntü olarak vardýr .Misalen  Irak da Baas Partisi vardý ama sadece adý parti.. Varlýðý, diktatörün egemenliðinin tüm toplum katmanlarýna yayýlmasý, için temsilden ziyade egemenliðin tescili  olarak kullanýlmýþtý..

Gelelim Türkiye'ye..

Siyasi partiler cumhuriyetin kuruluþu ile beraber 

bugünkü CHP nin Halk Fýrkasý seklýnde oluþumýna karþý, Serbest fýrka ve diðer bemzer  isimlerle  hukumet olan Halk Fýrkasýna karþý deðil Cumhuriyete karþý olanlarýn ilk yýllarda birleþtiði partiler olmuþ ve mecburen cumhuriyetin varlýðý ve tesisi içinde kapatýlmýþlardýr..Oysa her deðiþik partinin seçilme ve hükümete muhalefet çabasý kurallar çerçevesinde, demokrasiye katýlmýþ bir tattýr.. 

Kim hatalý idi? Parti kapatanlar mý? Ýktidar partisi yerine, devlete muhalefet edenler mi?Bugün bile Türkiye Partileþme sürecini tam olarak özümseyemediði için  tamamlayamamýþ ve muhalefeti devlete karþý gelmekle eþ deðer tutan partiler Anayasa Mahkeme kararlarýna ragmen hülle tolu ile varolagelmiþtir..

Haydi  Devlete muhalif olanlar, özümseyememiþ ama sanki iktidar olmak iddiasýnda olanlar özümsemiþ midir? Maalesef orada da özümseyememe kendini vazgeçilmez olarak görme hastalýðýna doðuþtan düçar kalanlar ile çevresinin etkisini ile duyarsýzlaþanlardan dolayý hastalýklý bir anlayýþ vardýr..

Parti içinde 12 Eylül benzeri yaþanan travmalar, toplumda, kendini travma sonrasý stres bozukluðu olarak göstermiþ ve depolitize bir anlayýþla, toplumda genel geçer kural halýne dönüþmesi ile partiler sadece  kulaðý kesiklerin ve efradýnýn arasýnda çalýþan bir mekanýzmaya dönüþmüþtür..

Bu mekanýzma kendini siyasi partiler yasasý ve yasanýn cevaz verdiði kurallara göre oluþturulan tüzükleri ile rakip tanýmaz hale getirmiþtir..

Bugün hangi partiye giderseniz gidin(hükümet olanlar hariç) emekli veya iþsizlerin elinde il, ilçe yada belde de kim kongre kazanmýþsa, kaybedenin parti binasýna uðramadýðý, kazananýnda babasýndan miras kaldýðý gibi partiyi, sahiplendiði ve seçimi kaybedenleri görmezden geldiði  bir siyasal atmosferde yaþýyoruz.. 

Parti ve dayandýðý noktalar kimin elinde ise doðal delege sayýsý olan 400 ü  geçmeyecek sekýlde herhangi bir siyasi düþüncesi olmasa da çaðrýldýðýnda kongreye gelecek kendi aile efradý, asker arkadaþý, komþusu, emekli mesai arkadaþlarýný yazdýðýný ve bu þekilde yönetimler oluþturduklarýný biliyoruz..

Böyle bir yapýda ilçede 50 kiþiyi bulmayan üye, il delegesi, il delegesi, aldýðý Türkiye çapýnda belirlenen  oy sayýsýna göre ankara kurultay delegesini seçiyor..

Tanrýlaþan her genel baþkan, gelen delegenin kendisine oy vererek kurultayda seçileceðini bildiði için bu sefer genel baþkana siyasi partiler yasasý  ve parti tüzüðünün verdiði yetkiye dayanarak genel baþkan adayý bile olamazsýn..Çünkü zorlaþtýrýcý hükümler. Fren sistemi olarak devreye giriyor. Delegenin %40 nýn aday teklifi ile genel baskanlýða aday sartý yada belli yýla dayalý üyelik, gibi zorlaþtýrýlmýþ þartlarla genel baþkan, genel baþkanlýða mahkum edilir..

Ta ki olaðan üstü bir olay patlak verecek de liderliði, patlak lastik üzerinde gidilmeyecegi anlaþýlana kadar..

Gelenin gideni kendi parti içinde bile sormadýðý sistemds her yönetici kendini tanrý sanar.. Her baþkan belde, ilçe ve il de tanrýdýr.. Tanrý sorgulanmaz.. Kimseye de eyvallahý yoktur. Hukumetse bir de yancýlar peydahlanýr.. .Menfaat için girdikleri bu yolda tanrýnýn nasýl büyük ve  yetenekli olduðu dillendirilerek zaten tanrý zanneden baskanýn daha da tanrýlaþmasýna yol açarlar..Artýk tanrý býrak seçmeni kendi parti içi rakibini bile tanýmaz..

Böyle bir çarpýk yapý da kim gelirse gelsin bozulmaya ve sistemi bozmaya mahkumdýr..

12 Eylül ihtilal ürünü Siyasi partiler yasasý. Derhal deðiþtirilmeli ve li der sultalarý kaldýrýlmalýdýr .. Türkiye demokrasisi suni mefes alma aþamasýnýn son noktasýndadýr.. 81 ilin tanrýsý istemese de demokrasi kendini her þartta var eder..

Siyasi partiler, tüm millete ait olan yapýlardýr. Sadece kendinin olduðunu zannedenler iktidarlarýný kaybettiklerin de bunu anlarlar ve kapýsýna da uðramazlar.. Benden uyarmasý.. 

Torun Halili