Kıtalar aşılası rüzgârın beyitlerinde
saklı kumral kumsallar.
Kaç cephede savaştığımınsa yok
ehemmiyeti ve içtiğim kadar acıyı iç acılarımla topluyorum kuvvetimi.
Devasa mahzenimden firar ettim edeli
huzurluyum bir yitime denk düşsem de kefilim yeniden başlamaya…
Uzamında göğün, renklerin uleması
sevginin
Dirliğinden firar ettiğim
Hazanla müstesna bir dil geliştirip
İhtişamlı öldüğümün de nakaratıdır
Yazılası şiirlere not düştüğüm…
Cebbar rüzgârın esintisinde saklıdır
matemim
Mahremim de ve mabedim
Hiçliğin sarkıtı
Varlığın dikiti
Aşka meyyal bir şiir iklimi
Ve işte sekiyorum bir bir
İçerlediğim kadar içiyorum
yenilgilerimi.
Düşbaz bulutlar
Hüzünbaz yerküre
İçtimada geçen gün gece
Ayrık otu addedildiğim
Aşkla kıyama durduğum her
kıyıldığımda içim
Emsalsiz attığım nutuklar
Nüktedan bir şiire namzet
Ruhumdaki mağara
Aşkın ambarı
Gagaladığım kadar yalnızlığı.
Gergin bir ipte yürüyen şiir cambazı
Aşkın meftunu
Mevsimin hünkârı
Yalnızlığın dibini gördüğüm ne ki
Yalarken yüzümü öfkeniz ve serkeş
yüreğiniz
Oysaki sizden evveldi sevdiğim
nükteniz.
Taşkın ve şaşkın bir minvalde
El, el üstünde yaşamanın azabı
Aşkla revize ettiğim
Hayat çemberinde hayta bir g/izdim
Misilleme yapansa rüzgâr
Eş güdümlü bir mermi saplanan
yüreğime
Eğri oturup doğru konuşmayı bildiğim
Ne de olsa tembihliydim büyüklerimden
Hem büyükten büyük idi Allah
Aşkla hemhal
Sarmalında yalnızlığın:
Öncesinde içine düştüğüm
Nasıl ki sevmekle iştigaldi yüreğim.
İnsan olmanın meali
Ve de meddücezri ömrün
Bir rivayet olsa da aşk
Hidayete erdiğim ömrün güftesi
Taşarken şiirlerimden
Baskın çıkan ruhun nüktesi
Varsa yoksa sinsice yürekten sızan…