Makale / Araştırma

Eklenme Tarihi : 17.08.2024
Okunma Sayısı : 387
Yorum Sayısı : 16
Ha  Ha Haydaaa  Na Na Nasıl  Şi Şi Şiir  Bu?

Efendim, tamı tamına yetmiş yaşındayım. Senelerdir şiirle iç içeyim. Bizim Aruz şiirlerimizden Japonların Haiku'suna kadar pek çok şiir çeşidi tanıdım lakin öyle çoook uzaklara gitmeye gerek yokmuş, bizim edebiyatımızda eminim neredeyse hiç birinizin bu güne kadar okumadığı ve görmediği bir şiir türü daha varmış.
Peki bu türün adı neymiş?
Onu daha sonra açıklayacağım. Önce sıcağı sıcağına bu türden bir örnek vereyim:
Se se sevdim be be ben bir ne ne nevreste güzel
Hü hü hüsnü ge ge gerçi me me mehtâba bedel
Zü zü zülfü se se sevdâsı sı sına düşeli
Va va vardır şi şi şimdi a a ‘aklımda halel
Be be bebgâ mi mi misli nu nu nutk itse o şûh
Sa sa saçar fe fe femden sü sü sükkerle asel
Ya ya yandın na na nâr-ı a a ‘aşka ‘âşık
E e ey dil bu bu budur ta ta tâ resm-i ezel
Na na nazmım gö gö gördü di di didi pepegî
Fe fe Feyzî o o olmuş bi bi bir hoşça gazel
Şimdi eminim pek çoğunuz ''Sami Hoca'nın muzipliği tuttu, dalgasını geçiyor.'' Diye düşünüyorsunuzdur ama kesinlikle değil. Meğer Türk edebiyatında böyle bir şiir türü varmış. Yukarıda okuduğunuz o acayip şiir de Tezkireci Ahmet Paşanın( Hezarpare Ahmet Paşa ) torunu Suphizâde Feyzî'ye ait.
Peki bu şiir türüne ne ad veriliyor?
Bu şiir türüne: Elifnâme deniyor.
Elifnâme ne peki?
Tanımı şöyle yapılmış: Arap alfabesindeki harflerin elif'ten yâ'ya veya tam tersi şekilde belli sistemler içinde sıralanmasıyla yazılan şiirlere elifnâme denir.
İyi de yukarıdaki şiirde asıl dikkat çeken husus bazı hecelerin bir kaç kez tekrar edilmesidir. Neden böyle olmuş peki?
Böyle olmuş zira yukarıdaki şiir Lisan-ı Pepegî ile yazılmış.
Yok yahu bilmediğimiz bir lisan değil Lisan-ı Pepegî. Yani efendim kekeme diliyle yazılmış.
Anlayacağınız kekemeler daha rahat okusun diye kekemelerin konuştuğu gibi yazılmış.
Kekemeler bu tür şiirleri daha rahat okumuşlar mı bilmiyorum ama ilginçtir ki Lisan-ı Pepegî ile yazılan pek çok Elifnâme varmış edebiyatımızda.
İşte onlardan biri:
E e evvel be be bende te te tekmîl şi‘âr
Sa sa sânî ca ca cânâ ha ha hâsıl-ı esrâr
Hi hi hizmet da da dâ’im za za zâtum kıldı
Ra ra rağbet ze ze zerde se se sevdüm bir yâr
Şa şa şânı sa sa salsam da da Dahhâk gibi
Ta ta tañ mı za za zâhir ‘a ‘a ‘avn-i Hak var
Ga ga gâyet fe fe fenne ka ka kâdir oldum
Ka ka kâmil le le lendüm me me mesken bu diyâr
Na na nâdir va va vardur he he hem-dem olacak
La la lâyık ya ya yâre ola cân nakd(i) nisâr
Ey Cesârî pepegîler gazeli bu nazar et
Buldu anuñla hemîşe bu elif-nâme karâ
Benderli Cesarî
GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİYLE AÇIKLAMASI:
“Ey sevgili! Bende ilk olarak bütün işaretler tamamlandı. Sonra sırlar ortaya çıktı.”
“Bir yar sevdim, rağbet(i) altınadır;
Kendimi sürekli ona hizmetçi kıldım
“Dahhâk gibi şöhretli olsam buna şaşılır mı?
Görünürde Hak yardımı var.”
“Son derece bilime gücüm yetti,
Sahip oldum; olgunlaştım, yaşayacağım yer bu toprak.”
“Yakın dost, arkadaş olacak kimse az bulunur, az vardır. Can nakdini sevgiliye saçmak, onun uğruna harcamak uygundur, yakışır.”
“Ey Cesârî! Bak bu gazel kekemeler gazeli.
Bu elifnâme daima (her zaman) onunla devamlılık buldu.”
Evet, Cesarî de Pepegi diliyle işte böyle bir Elifnâme yazmış.
*****
Haydi bir örnek daha vereyim:
A a akdem bi bi bizler ta ta tâbân oluruz
Sa sa sâni, cü cü cümle ha ha handân oluruz
Ha ha hayli de de demde zi zi zillet oluruz.
Re re renci za za zahmet, su su sultân oluruz.
Şi şi şimdi so so sonra, da da darb ile hemân
Ta ta tâhir za za zâhir, i i irfân oluruz
Ga ga gayri fe fe fenâ da ku ku kudretle hemân,
Kâ kâ kâfir le le lerle mi mi mîzân oluruz
Ne ne Nehrî hi hi hidâyet, vi vi vilâyet gözetir
E e elif’le lâ lâ lâm'a, yâ yâ yâ'ya yârân oluruz
NEHRÎ
Fe‘ilâtün (Fâ‘ilâtün) / Fe‘ilâtün/ Fe‘ilâtün/ Fe‘ilün (Fa ‘lün)
Eveet şimdi sıra sizde değerli okurlarım. ''Ben de Lisan-ı Pepegi ile bir Elifnâme yazabilirim'' Diyorsanız işte Halep, işte arşın.
( Ha Ha Haydaaa Na Na Nasıl Şi Şi Şiir Bu? başlıklı yazı Sami Biber tarafından 17.08.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu