Ben bu konunun uzmaný deðilim.

Fakat bu konunun yerel veya genel siyasetten soyutlanamayacaðýný bilecek kadar akýllýyým.

Öncelikle domuz eti Türkiye’deki domuz sayýsýný ifade etmekle izah edilemez.

Öncelikle bir liste yapalým bu mevzuda.

1-Türkiye’deki resm’i toplam domuz varlýðý ve yani yetiþtirme çiftlikleri

2- Domuz eti üretim tesisleri

3- Kaçak çiftlikler

4- Kaçak et üretim tesisleri

5- Konu üzerinde yapýlan kanun deðiþikliklerinin etkisi (genelde AB uyum yasalarý dahilinde)

6- genel et ithal kanunlarý, yurda sokulan resm’i ve kaçak et stoklarý

7- evcil olmayan avlanan domuzlar

Türkiye dýþardan et ithal eden bir ülkedir.

Bu sayede Angus mu dersiniz, Buffalo mu dersiniz neler neler ithal ediliyor eskiden bilmediðimiz yahut bilip yemediðimiz.

Benim tahminim kaçak çiftlikler, kaçak üretim tesislerinden ziyade sýkýntý gümrükten baþka kalem mal olarak giren dondurulmuþ etlerdir ve dondurulmuþ et olarak giren ama sýðýr dana eti diye gümrükten geçen fakat esasen domuz olan etler bu köftecide yakalanan domuz etinin baþlýca sebebidir.

Hükümet bu konudan her halukarda sorumludur, hükümet gümrüklerden sorumludur, gümrüklerdeki kontrolde eksiklik var.

Yahutta gümrüklerde fetöcü memurlar var :) 

AB uyum yasalarý diye yeni iktidar olunan yýllarda tavizler ziyadesiyle verilmiþtir RTE hükümeti tarafindan.

Son bir ihtimal de bu da bir çeþit terör saldýrýsýdýr diyip topu oraya atmaktýr.