Hissizleşmek
HİSSİZLEŞMEK
16 Kasım 2025 – Pazar
H. Çiğdem Deniz
Bugün pazar. Engin’le kahvaltı masasına oturduk; bazen mutfağa girip her şeyi o hazırlar, ben de gözlerimi aralamaya çalışırım. Gün nasıl geçti bilmiyorum, hiçbir şey yapmadan aktı sanki. İbrahim Selim’in “Bu Gece” programından iki bölüm izledik—Demet Evgar ve Halit Ergenç konuktu. Yanında iki duble cin vardı, bir de benim patlattığım mısır. Arada bu ay okuduğumuz kitabın satırlarında kayboldum; savaşın ortasında büyüyen iki çocuğun acı gerçekleri, bedene ve hayata dair sınırları nasıl erken öğrendikleri zihnimi uzun süre meşgul etti.
İnsanın okurken bile irkilmesi gereken şeyleri nasıl böyle sakin karşıladığını fark etmek tuhaf… Belki de duyguları törpüleyen o soğuk anlatım yüzünden. Cinselliğin karanlık tarafları, şiddet ve açlık; hepsi bir kayıt defteri sadeliğinde geçiyor sayfalardan. Ben de bunları günceme sadece ufak bir gölge olarak bırakmak istiyorum; çünkü bazen en ağır sahneler bile hayatın içinde sadece sessiz bir iç çekiş kadar yer kaplıyor.
Akşam yemeğinde parça parça kalmış ne varsa çıkardım masaya. Tarhana çorbasına eşlik etsin diye acı biber ve salatalık turşusu… Mantının üstüne sarımsaklı yoğurt döktüm; ayrıca “badalan” denilen o güzel yemeği de ısıttım. Bir kenarda ıspanak vardı; yine sarımsaklı yoğurtla. Bir de kuru soğan kestim, bugün nedense elma gibi tatlı geldi bana. Aklımda hep o kitabın içindeki açlık… Savaşın çocuklara öğrettiği, insanı sadece mideyle değil ruhuyla da acıktıran o boşluk. Bizim soframızda her şey parça parça ama yine de bir aradalık var; o satırlarda ise çoğu zaman sadece yokluk. Belki bu yüzden, bu akşam yemeğinin kokusu bile bana fazla lüks geldi.
Ve bütün bu düşüncelerin arasında, yazarın başarısına hayran kaldığımı da belirtmeliyim. Bu kadar sert, bu kadar karanlık sahneleri böylesine sakin bir dille anlatabilmek… Okuru duygusuzlaştırarak aslında en derin yerinden yakalaması… İnsan bazen bir cümlede durup uzun uzun nefes almak istiyor. Savaşı, açlığı, bedeni, şefkati ve şiddeti aynı soğukkanlılıkla yazabilmek herkesin harcı değil.
Ama bütün bu başarıya rağmen, okurken hissettiğim bir şey beni içten içe yaraladı: Hissizleşmem… Bu kadar ağır sahnelerin içinde duygularımı içime gömmüş olmam, sanki kendimi bile yabancılaştırdı bana. Bir insanın acıya bu kadar alışabilmesi ya da onu böyle sakin karşılayabilmesi çok üzücü. Kendimde fark ettiğim bu kapanma hâli günün sonunda en çok beni rahatsız eden şey oldu.
(
Hissizleşmek başlıklı yazı
çitlembik tarafından
16.11.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.