.
Kırılır
kızıl aynalar
İçinin
ışığını söndürür bir meczup
Üvey
anne merhametiyle okşanır başlar
Tevbeler
pıhtılaşır arafta
Ve
göz kapanır, özden akar yaşlar
Gecenin
ecelini müjdeler her doğan güneş
Denize
biat eder damlalar
İllegal
duvarları çatlatır hakikat
Ve
dalga uçlarında büyür adımlar
Yalpalar nabız
Sessiz
harflerle yolcu edilir insanlar
Kimliksiz
düşleri saklar kıyısız adalar
Çürür
zulmün gamzesi
Ve
aydınlığın kınasını yakar analar
Açılır
ruhun gözenekleri
İntifadaya
yürür dilsizin ağzındaki kelimeler
Mevsimini
şaşırır bir kardelen
Ve
buzlarını kırar mahzendeki düşler
Kurur
Abı-ı zûlâl
Zindan karası bulaşır gecelerin kimliğine
Usulca
boy verir içlerdeki cinnet
Kelebekler
yırtar kozasını
Ve
rüya ile gerçeği eşitler cennet . . .
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
..