
Kıvrılırken girdaplar içe doğru
Soluksuz bir hicretin sancılı adımlarında
Küf kokan ruhun son rabıtasıyım
Islah edilmemiş nabzın atışında
Endamını yitiren hurafelerin hatırasıyım
Yalnızlığın son rekatında
Ölüm sinen bir nefes boğazımda
Azalır kozası yırtık kırk sekizin yollarında
Kesilir huzurun gri leş miş göbek bağı
Rutinleşen med cezirin kollarında
Bir koşu atı yorgunluğu bu
Gönül dargınlığa dil suskunluğa gebe
Yaranamadığın vaktin yelkovanındaki her nefes
Debdebeli bir uyanışa göçebe
Şerh düşülür arzım
Çıkarılır ruhumdaki son melun kurşun
Bozulmuş yeminlerin soluk renginde
Yüzölçümü küçülür umut coğrafyasının
Ve altyazılar hızla geçer ömrün ahenginde
Azad edilen mavinin nefesinde
Bir gülün izdüşümüydü nice alıntı
Ayrılığın şu avucuma yaktığı şu siyah kına
Hüznün külünden artık bir kalıntı
Ansızın gelen enkazın arifesinde
Sırra kadem basan sırsızların
Hiçlik makamındaki payıdır izsiz cefalar
Yanık kokusu sinmiş anıların
Tek solukta hakkını alacak tüm vefalar
.
.
.
.