Gecenin lekesiyle köpürür cehaletin hıncı

Tuza bandırıldıkça diner ancak

İzsiz çöllerin kuşatmasındaki  kaos çiçeğidir bu

Kalbin arzındaki  son sancak


 

Karıncalar birikir o an

İnsan kokulu düşlerin gölgesine

Uğultulu bir bekleyiş saplanır

Kimliği tespitsiz çizgilerin yörüngesine

 


İnsan ki

Olgunlaşmış meyveler gibi

Toprağa düşmeyi beklerken ömrün dallarında

Parmak uçlarında  donar onca elem

Şiiri  nefes olur sükûta

Ve ünlemlerin çığlığını gölgeler kalem

 


Tüm heybetiyle

Avuntunun uçurumundan sallanan

Sessizlik imparatorluğunun kraliçesi olur kelimeler

İçimizin yorgun  topraklarında nadaslanır

Eksik cümleli  çehreler

 

 

 

Çürümüş çelenk kokusunda

Lâpa  lâpa  aldanışlar yağar bilincin tenine

Teslimiyet marşları söyler hafızasız diller

Kirpiklerde donar  son  bakış

Ve kırık ayaklı atlara alkış tutar eller


 

Soğuğun ezgisiyle

Sabır üssünden havalanır  umut

Etine dikilir kırık kemikler

Uzayan  ölümün son durağında

Diyet rengine bürünür  tüm yeminler


.  .  .


.

.

.

.

.

.

.

.

( L E H F A N başlıklı yazı AYDIN UZKAN tarafından 26.01.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.