BABAYA MEKTUP...
Franz Kafka O zaman Avusturya imparatorluk sınırları içinde buluna Çekya da doğmuş yahudi inanışlı, 1924 yılında genç yaşta 41 inde ölmüş, ölümünden sonra başarıyı yakalamış yazardır. Bahtsız bedevi misali yazarken ünü bir türlü yakalayamamış sevdiği kadınları yaşarken hep kaybetmiştir..
Eserlerinde Kapitalizm in insanı nasıl kurban ettiğini, yalnızlaşan ve iletişim kuramayan, kuramadığı içim kurban olan ve kurbanın yalnızlıkla bunu çözmeye çalıştığını
gözlemliyoruz.
Durduk yerde neden Kafka? Babası ile iletişim kuramayan bir çocuğun babasına yazdığı mektupta, tahlillerin olduğu "Babaya Mektup" adlı eseri bizim yanlış tutumlu ebeveynlerimize ışık olması açısından önemli geldi.. Yoksa bu Türkiye de birbirini tanımayan iki insan ,trafik ışıklarında neden öldürsün? Öldürmeye yeltensin ... Koca aynı yastığa baş koyduğu, kendisine sofra hazırlayan, hasta olduğunda bakımını yapan kadına tekme tokat dalsın? Öldürsün? Bir hakim ya da savcı , oturduğu makam da neden vatandaşı ezsin elindeki görev ve yetkileri bir halı saha futbol maçında tartıştığı karşı takımın oyumcusuna kullanıp
Gözaltına aldırsın ? Bir sene önce işsiz gezen bankacı abla, yaşlı teyze sıranı bekle diye neden bağırsın? Köydeki dayı Öküzün sırtında değneği neden kırsın? Doçent bir bayan, park halinden kalkışa geçen öndeki güneşlenmek için uyuklayan köpeği ezsin ? Bir öğretmen, öldüresiye bir ilkokul öğrencisini neden dövsün?
Kafka nın kitabını okuduğunda iletişimşiz bir çocuk nasıl yetiştirilir ve nasıl yalnızlaştırılır onu öğrenirsin.. Özgüveni olmayan, bıçağı köreltmek için yere vurmak gibi her harekette bir kör etme eylemi nasıl yapılır? Kafka abi tahlilleri kemale eren bir çocuğun ileri yasında babasına yazdığı mektupda belirtiyor..
Avrupa nın göbeğinde yahudi ailesinde despot bir baba, bakışları ile çocuğu döverken, tabakda yemeğini bırakma derken, çocuğu arkadaşlarının, kardeşlerinin yada yalnızken aşağılarken nasıl bir iletimşimsizlik abidesi ve bencilliğin tavan yaptığı bir kurban oluşturduğunu göreceksin.. "Biz cocukken.." diye başlayan cümle sana çok tanıdık gelecek ve o cümlenin nasıl ezgin bir çocuk yarattığını anlayacaksın..
Ve sonra da diyeceksin ki ulan Avrupa nire? Anadolu nire?