Gündüz Düşü
Daha önce hiç bir hayale yada bir düşünceye birden fazla vakit harcadığınız oldu mu? Yada bunu gelecek için hayal etmek, geçmişte yaşadığınız şeyleri tekrardan zihinde canlandırmak hem de defalarca! Kimi zaman bir yere odaklanarak kimi zamansa herhangi bir işlev halinde yada yatar pozisyonda vs. Gün boyunca zihinde daima anılar ve senaryolar canlanır. Daima... 

"Daydreaming" Türkçe meali olarak "Gündüz Düşü" bir psikolojik rahatsızlık çeşididir. Her ne kadar hastalık olarak adlandırmasak da. Şahıs zamanla düşündüğü anı ve seneryoları tüm gün kafasında kurmaya devam eder ve yukarıda da bahsettiğim üzere kimi zaman geçmiş anılarını yeniden zihninde canlandırarak kimi zamansa gelecek anılarını kurgulayarak.

Psikolojik Etken

a) Pozitif etken

Şahıs bu eylemi gerçekleştirirken oldukça zevk alır. Çünkü iç dünyasında yalnızca kendine ait ve kimsenin göremeyeceği yada duyamayacağı bir dünya bulmuştur. Orada gerçek hayatta gerçekleştiremediği veya gerçekleştiremeyeceği onca şeyi yapabilecektir. Örneğin uçabilmek gibi:) evet bu her ne kadar kulağınıza saçma gelse de kimisi için oldukça eğlenceli. Aynı zamanda hayal etmek mutluluk hormonunun salgılanmasını sağlar. Çünkü güzel şeyleri hayal etmek ve onları geçmiş de olsa tazelemek insana huzur verir. 

Eğer bir insan düşünmeyi huy edinmişse detaylı düşünür. Yani bir şeyi öylesine, alelade düşünmez. Düşüncelerini içinde anlamlaştırır ve tekrar tazeler. Böylece hiçbir anısını kolay kolay unutmaz. Böyle insanların iyi yönden hafızaları güçlüdür aslında. 

b) Negatif etken

Fakat eğer çok daha derinlere inmeye çalışırsa bu zihnine zarar verir. Fazla düşünmek ve iç dünyada fazla kalmak gerçeklikten kopmak için yeterli bir sebeptir. Gerçek dünyada bulamadığı ilgiyi kendinde bulduğu için herşeyi kendinde bekler. Kendinle barışık olmak ve hayal kurmak iyidir ama her şeyi kendinden beklemek psikolojiye zarar verir. 
Günlük hayatta çok fazla düşündüğü için kafada kurmaya da başlar. Çünkü olaylara fazlasıyla detayla yaklaştığı için nerdeyse bütün olasılıkları gözden geçirir. Bunlar ister gerekli olsun ister gereksiz, onun için çok fazla anlam ifade eder. 

Sosyal Etken

Az önce bahsettiğimiz üzere gerçeklikten kopma algısı. Hayal dünyasından kopamama ile gerçekleşir. Yani şahıs daima kendi iç dünyasında yaşadığı için artık gerçek hayata ihtiyaç duymaz. Çünkü gerekli psikolojik ilgi ve ihtiyacı çoktan başka yerde bulmuştur. Gerçekleri sevmemeye başlar. Gerçek insanları sevmemeye başlar. Giderek toplumdan uzaklaşır ve soyutlanır. Çevresi zayıflamaya başlar, yalnızlaşır.

Bir çoğunuz bu rahatsızlığı başlı başına bir "Şizofreni" belirtisi olarak görebilirsiniz ama işler daha farklı. Şizofreni hastası olan bir birey kafasında kurduğu her şeye inanır, yalan veya kendi tabirimizde hayal olduğunu bile bile gerçek olduğunu kendine inandırmaya çalışır. Kısacası hastalığının etkilerinin bilincinde değildir. Ama bir "Gündüz Düşü" rahatsızlığına sahip olan biri her şeyin bilincinde olduğuna ve düşündüklerinin hiçbir zaman gerçek olmayacağının bilincinde olduğuna rağmen hayal eder. Yani rahatsızlığının etkilerinin zaten bilincindedir. 

"Dolayısıyla Gündüz Düşü rahatsızlığının ilerisi Şizofreni hastalığıdır"

Bu fikre katılan illaki vardır diye düşünüyorum. Bu konuda, değerli kaleminizden bir yorum eksik görmek istemem. Kendi fikrime gelecek olursam; Eğer bir insan yaptıklarının bilincindeyse bundan sonra deli ünvanını almaz. Yani normal bir rahatsızlıktan böylesine ciddi bir hastalık çıkması, birden bire alışılmadık bir duruma geçilmesi saçma.. Bu durumda bilinçli olan biri birden bire bilincini kaybedemez. 

Bir "Gündüz Düşü" rahatsızlığı olan biri olarak söylemek istiyorum ki, hayatta hiçbir şeyi canınıza kastetmediği sürece fazla düşünmeyin. Çünkü düşünceler birer kazmadır. Siz o kazmayı ne kadar yere vurursanız o kadar çukur açılır ve düşersiniz. Hadi buyur, çıkabilirsen çık! Hayatınızı düşüncelerinize değil, mutluluğunuza adayın.. 

Rüya Uzun
( Gündüz Düşü başlıklı yazı Rüya tarafından 29.07.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu