... 

Valizler kapının önündeydi. Babamsa kapının önünde çantasını hazırlıyor, hazırlık yapıyordu. Bense yolda müzik dinlerim diye kulaklığımı çantama yerleştiriyordum, sırt çantama. Bir yandan da kalbim hızlı hızlı çarpıyordu. Hem on beş günlük bir düzenden birden bire çıkıp başımda kimse olmadan bambaşka bir düzene alışmak zorunda kalmak için hem de aileme karşı duyacağım özlem ve hasret için. Her şey eğitim içindi, herşey.. 

- Rüya, hadi kızım. Gitme vakti. 

Annemin gözlerinin dolduğunu görebiliyordum. Fakat bir şey demedim. İş sarılmaya gelince sanki bende de aynısı yaşanacak gibiydi, öyle de oldu. Boğazım acıyordu, ağlamamak için kendini o kadar çok tutuyordu ki, en sonda gözlerimden iki damlayı serbest bıraktım. Herşeyi hissediyordu, bunu biliyordum. O da ağlamaya başladı, beni daha çok sararak. On yaşındaki en büyük kardeşim, Elif de ağlamaya başladı:

- Abla ne olursun gitme! 

Zaten günlük hayatımda aşırı duygusaldım şimdi ağlamamam için hiçbir sebep yoktu benim için. Daha küçük iki kardeşime dokunamadım bile. Daha çok ağlamak istemiyordum. Babam seslendi:

- Her şey daha güzel olacak.

Son kez el salladım, annem ve Elif hala ağlıyorlardı. Birkaç cümleyle geçiştirmeye çalıştım ama nafile, şuan tek yapmam gereken şey gitmekti. Ne olursa olsun bunu yapmak zorundaydım. Beş yaşındaki kardeşim Doğan el salladı:

- Güle güle abba! 

Merdivenlerden inerken hala düşünüyordum. Hata mı yapıyordum, doğruyu mu? Gitmem mi gerekti kalmak mı? Eğitim için her şey yapılırdı ama ya duygular? Özlem ve hasret? Bu histen nefret ediyordum, o kadar acı verici o kadar berbat bir şeydi ki bu, insana hayatı bile sorgulatabiliylordu o an.. Bir anda kafamdan bütün düşünceleri bir kenara attım. Önümde büyük bir yol vardı ve moralimi yüksek tutmam gerekiyordu. 

Güçlü olması gereken ailem değil bendim. Çünkü ben güçlü olmazsam ailem de olamazdı, bu yolda tek başına yürümem için, hayatımı kendim kurmam için, eğitim için, geleceğim için güçlü olmam gerekiyordu. Hayallerimi düşündüm, inançlarımı ve hislerimi düşündüm. Onlar için yapamayacağım hiçbir şey yoktu. Ve annemin söylediklerine kulak verdim:

- Burada kendini hayatta geliştiremezsin, özellikle deprem olduktan sonra daha da harap oldu buralar. Bu şans elindeyken sakın kaybetme. Fakat bir ilçede sıradan, düz bir lisede okumaktansa bir ilde nitelikli bir Anadolu lisesi'nde oku daha iyi. Unutma, biz senin temas olarak yanında olamasak da, ruhsal olarak her zaman yanında olacağız. Orada kendini asla yalnız hissetme.. 

Haklıydı, işin duygusal tarafında olmamalıydım. Dediğim gibi güçlü olması gereken başkası değil, bendim. Arabada otogara giderken iç sesim daima tekrar etti... 



( Gurbet başlıklı yazı Rüya tarafından 11.08.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu