M u z d a r i p ç e
Yorgun bir mabedin duvarına yaslanır insan
Hoyratça genze çekilir yenilgiler
Kör n a k k a ş ı n maharetiyle
Rötuşlanır avuçlardaki ç i z g i l e r
T e c v i t s i z d i r
Gerçek başlıkların altındaki yalan hikâyeler
İnce belli bardağın dibine çöken bilgide
Nagihan cıvıltısı yarım kalır g e l g i t l i yolların
Mekruh duvarların ördüğü çizgide
Sus emrini hıfz eder dil
Z e v r â ’nın özsuyunda yıkanır ruhsatsız şiirler
Her yasak kelime bir mayın g i z l e r ötesinde
Biter bekleyişin matarasındaki su
Y a p b o z l a r ı n ertesinde
Fecrin med c e z i r i n d e
Denizin kıyıya emanetidir dalgalar
Alev yüzlü ömrün ringinde
Gülün bülbüllere p e ş k e ş i d i r kavgalar
A l t y a z ı s ı z
Soğuk sancılar dökülür gecenin ellerine
Yağmurun mimiksiz s e l a m ı n ı emer baharsız çiçek
Ömrün bağ bozumunda
Olmalar mecazdır artık , ölmeler g e r ç e k
Bir t a ş a kazınır
Ağlayan palyaçonun yüzündeki tebessüm
M u m u n aleviyle yıkanır üşüyen nefes
H ü k m o l u n u r pasına aşık demire
Kafes içinde kafes
Kalbin doğ(r)usunda
Son y a p r a ğ ı n ı toprağa verir ağaç
Çelmeye takılır kalbi eğri yürüyüş
Tenle ruh arasındaki o y u k l a r ı büyütür
Sesin kıvrımlarındaki çözülüş
Boyumuzu geçer bungun çağ
Lâl bir siyah giyinir içimizdeki U h u d a c ı s ı
Suçüstü yakalanır dikensiz bir gül
Ve Leyl’ in mihrabında kurur Y u s u f ’un sancısı
. . . . .
.
.
.
.
.
.
.