Bir düş iklimiydin sen…
Ah, sere serpeyim ben sadece semazen
bir imgeyim.
Hoşnutluk ne kelime arsız ölüm ve güz yüklü günüm, ömrüm.
Mefkûresiyim yüreğin bazen bir
melodram bazen seken kurşun gibi.
Hazanın açık veren bütçesi gönlün de
rotası.
Gece karardı aşk karartı yalnızlıktı
bana eşlik eden kısmetim.
Ey, güzel Rabbim sevgilim yalnızlığım
ve geceye yağan kar taneleri oysaki iklimlerden güz defalarca üzüldüğüm yetmedi
mi?
Güne öykündüm ve düne.
Öksüz bir iklimim ben güncem ve
güftem saltanatını yaşıyor hüznün.
Tebessümler ektiğim geceler nerde ah,
nerde şimdilerde sekiyorum kör bir kurşun gibi.
Öyküm mü öykündüğüm mü?
Zifiri karanlığın geceyi bölen sesi.
Ve sedyeler ölüm yüklü belki umut belki son nefesiyim gecenin kıblemde saklı
öyküm ve öldürdüğüm nefsim.
İman gücüm idrak ettiğim mevsim
gecelerden ölüm içtiğim sevecen bir iklim olmayı diledim bir ömür.
Batıl bir yörünge beynamaz sözcükler
ve secde ettiğim semazen gölgem.
Sevmedim ben bu sene bu mevsimi ve
ölümsüzlüğe kanat açtığımı sandım yazarak kelamı selamı eksik etmedim.
Bozguna uğradım beyitler serdim
ayağına beylik değil hiçbir sözüm hiçbir öyküm de yok ve olmayacak bu saatten
sonra.
Beyazım.
Miskin geçen ömrüm.
Betim benzim attı ve içimde kalan
ukde.
Misafiriyim ben gezgin şehrin ve
gezegenin.
Tutanağım.
Tutuklu kaldığım kadar.
Hazan ve hüzün ve Hızır gibi yetişen
günüm sabaha açtığım gözlerim ve uykusuz geçen gecelerim.
Ben nöbetteyim devasa nöbetlere
teslim olduğum.
Telafisi var mı söyle var mı?
Fedaisi olduğum aşk ey, aşk
neredesin?
Hüzün reçetem ve damardan eşlik eden
acılarım.
Nabzını alamıyorum artık ömrün ve
nedamet yüklü sitemleri iklimin.
Münferit olmalıyım illa ki.
Mütereddit değilim muazzam hiç değim.
Muadili olduğum gecenin kayrası.
Sancım tuttu be annem.
Sevecen yüzüne eşlik eden boş sayfalar
ve iniltiler.
Hükmü ve hünkarı ve hümayunu
sözcüklerin ve kıblemde saklıyım kılıcımı kuşandım da geldim.
Gönül rotan ve seferberliği
duyguların ve insanların ve indinde şu rüzgarın.
Kaybolmak buymuş işte bükemediğim
bileği Azrail’in ve nice hayat erdi nihayete.
Ölüm ve gerçek.
Öyküm ve öykündüğüm yaşlarım ve ben
artık ağlayamıyorum.
Günsüz dün.
Dünsüz gün.
Sözsüz geçen günlerim.
Hazana çalım atmadım hazandı pas
geçen pasveren bense pes eden.
Özledim işte çok özledim