Deneme / Hayata Dair Denemeler

Eklenme Tarihi : 26.02.2025
Okunma Sayısı : 357
Yorum Sayısı : 1
Altın Üyelik Başvurusu Altın Üyelik Avantajları
Bugün Doğanlar
Doğum gününüz kutlu olsun
İ N S A N  F E L S E F E S İ


   Hayatta tek bir cevabı olan sorular olsa da, insan söz konusu olunca bu cevaplar, abesle iştigalden başka bir şey olmuyor. Tek boyutlu her tanım, üzerine  insan etiketi yapıştırılmış kurgusal  bir aldatmacadan öteye gitmiyor. Çoğu felsefi uğraş, insanın tanımlama ve onun evrendeki yerinin ne olduğunu öğrenme uğraşısından ibaret.

Kendini tanıma makamındaki varlığa, kendini tanımlama  misyonu yüklenirse,  sonuç hezeyan oluyor. İnsanın tanımına yönelik sorulan sorularda yapılan ufak bir değişiklik dahi , köklü değişimlere neden olabiliyor.

Yüzyıllardır insan, insanın en büyük sorunu. . Bütün değerlerin insan tarafından ve insan için konulduğunu savunan hümanizm dahi, insanın tanımında muğlak . ‘’Nedir ‘’ yerine ‘’kimdir ‘’ sorusu sorularak metafizik gerçeklikten uzaklaştırılmış ezoterik bir cevabın mahkumudur hala insan.  .

Uzaydan bakıldığında koca bir hiç, atom altından bakıldığında bir sonsuzluktur insan. Toplayınca tek , dağıtınca sonsuz. Grift, ayrıntılı ve değişken yapıya sahip bir bütündür insan. 

Hem yaradır o, hem  merhem. Hem çekiçtir hem heykeltıraş. Hiçbir insan, fotoğraflarda durduğu gibi güzel durmuyor, ne hakikatinde ne yerinde.  Onu tanımak bazen denizi bardak bardak boşaltmaktan daha zor. "İnsan aklını kullanma özelliğiyle iki âlem arasında biriciktir" diyen İbn Rüşd, insanı fizik ile metafizik arasında konumlandırır. 

İnsan ki , art arda sıralanmış sayısız perdelerin ardında, kendine yolculuğu bitmeyen seyyah. Göğüs kafesine hapsedilmiş bir dünyayı özgürleştirmeye kalkışan devrim eri.

Hikayenin içindeki insan, insanın içindeki hikayeden daha uzun. İnsan küçük bir dünya, dünya ise büyük bir insan. Kainattaki insanı tanımanın yolu, insandaki kainatı tanımaktan geçiyor.

İnsanın anlamı, hayatı anlamından öncedir.‘’İnsana sığabilene kainat, kainata sığamayana insan derim" diyor Muhammed İkbâl.  Sadî Şirazî, “İnsan nedir?” sorusuna “Yek katre-i hûnest, sâd hezârân endîşe” yani “İnsan üç beş damla kan ve bin bir endîşedir.” diye cevap veriyor.

Bazen kozmik bir penceredir insan , bazen ayna. Bazen kainatın içindeki en zor bilmece , bazen bir pandora. Bazısı yeryüzüne ekilmiş soru işareti gibi, hasadı daima cevapsız tohumlar, yeni sorular. Bir hiçliğin izdüşümünde, kendine mültecî, kendinden sürgün. Hem yoldur hem yolcu.

İnsan, yaratılış ağacının en yüce meyvesi olsa da , elbette çürükleri de var,  dalında kuruyanları da. Bazen melekler imrenir  bazen hayvanlar dahi iğrenir. Bazen candır bazen canan. Aklı ile aklın almayacağı işleri yapandır o . Bazen beşer bezen şaşar. İnsan dedikleri duvar misali, hele sıvası dökülsün de gör.

Ölmek için doğmuştur insan . O yüzden varken yok, yokken var. Sezai Karakoç’un dediği gibi ‘’ İnsandan insana şükür ki fark var ‘’

Kendini başkalarının kanaatleriyle tanıyarak,  başkalarının yalancısı, kendinin yabancısı olan insan da var. İnsana özgü en acınası yön de bu.



( İ N S A N F E L S E F E S İ başlıklı yazı AYDIN UZKAN tarafından 26.02.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu